in

İNCİ RAZAKİ PR & DANIŞMANLIK ŞİRKETİ KURUCUSU İNCİ RAZAKİ

 

Güzel ve alımlı, akıllı ve başarılı, çalışkan ve seçici… Halkla İlişkiler dünyasının en can alıcı sektörü olan müzik ile kariyerini belirlemiş harika bir kadın. Şarkıcılar, yorumcular, aranjörler ve sanatçılar özellikle onun markajı altında çok başarılı işlere imza atıyorlar. Sanatçının kendisini en doğru platformda göstermesi, düzgün kariyer planlaması ve doğru adımları atması için yenilikçi, elegan ve farklı bir bakış açısıyla hizmet veren, arkalarındaki en önemli güç. Kendisi de öyle. Doğru şarkıyı söyleyebilmek, sektörde kalıcı olmak, en iyi festivalleri yapmak ve en doğru tanıtımlara imza atmak için tek adres; İnci Razaki.

Bugüne kadar kariyer planlamanızda neler yaptınız?

Halkla ilişkiler ve iletişim sektöründe kariyerime, 2000 yılında Doğan Music Company’de yönetici asistanı olarak başladım. 6 yıl boyunca müzik yapım şirketi yönetimi, yerli & yabancı müzik departmanlarında albüm prodüksiyon, edisyon, pazarlama, dağıtım, reklam, marka yönetimi ve pr çalışmaları içerisinde yer aldım. Sektöre o zamanın ve şu an hala Müzik Yapım şirketlerinin en iyi ve en büyüklerinden olan DMC’de başlamanın, benim için çok güzel bir avantaj sağladığını düşünüyorum. 2006-2009 yılları arasında, Rec by Saatchi şirketinde genel müdür olarak çalıştıktan sonra, bir yıl boyunca mesleğim üzerine kendimi geliştirecek eğitim ve seminerlere katıldım. 2010-2012 yılları arasında Bestimage Group Reklam Ajansı’na bağlı Bestimage Music şirketinde Genel Koordinatör olarak görev yaptım. 2013 yılında, artık kendi halkla ilişkiler ajansımı açma kararı vererek harekete geçtim.

 

Ajansınızı ne zaman kurdunuz, ne isim verdiniz?

Basın ve halkla ilişkiler sektöründe 13 yıl boyunca edindiğim tecrübe ve bilgiler doğrultusunda, 2013 yılında kendi halkla ilişkiler ajansımı kurdum. Farklı şirket ve ajanslarda kazandığım sektör deneyimimi, artık kendi var ettiğim markamın adı altında gerçekleştirmenin heyecanı içerisindeydim. Ajansımın ismine halkla ilişkiler deyince aklıma ilk gelen isim olan ve kendisine hayranlık duyduğum, Türkiye’deki idollerimin en başında gelen çok saygıdeğer Betul Mardin hanımefendinin defalarca ağlayarak, duygu yoğunluğu içinde izlediğim başarı hikâyelerini izlerken karar verdim. Zaman içerisinde sektörde isim bilinirliğim oluştuğu, samimi ve güçlü bir etki bıraktığını hissettiğim için ajansıma kendi isim ve soy ismimi verme kararı verdim.

 

Nasıl hizmetler veriyorsunuz, iletişimin anlamı size göre nedir?

Verdiğimiz hizmet; sanatçı/markaların ihtiyacına ve iş hedefine göre şekillendiriliyor. Geliştirdiğimiz stratejiler ve uyguladığımız teknikler ile sanatçı/kurumların fikirlerinin ve hizmetlerinin kamuoyuna ve tüm medya kuruluşlarına sağlıklı bir şekilde ulaşmasını sağlıyoruz. Hedef kitleye yönelik, olumlu imajı geliştirecek halkla ilişkiler öneri çalışmaları ve medya planlamaları hazırlıyor, ekiplerle ortak karar doğrultusunda bu çalışmaları hayata geçirip süreç içinde ihtiyaç durumuna göre yeni strateji ve fikirler geliştiriyoruz. Marka Stratejileri, Basınla ilişkiler, PR&Menajerlik ve Danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Ürün veya hizmetinizi; nasıl, ne zaman ve kime ileteceğinizi belirliyor ve menajerlik hizmetimizin yanı sıra, sunmuş olduğumuz PR hizmeti ile projeniz için bütünlük oluşturarak, doğru bilginin uygun görülen tüm medya camiasına ulaşmasını sağlayıp takibini yapıyoruz. Müşterilerimizin hangi medya kanalına, hangi yolla ulaşması gerektiğini belirleyerek kurduğumuz ilişkiler ve tecrübelerimiz doğrultusunda kendilerini yönlendiriyoruz. Bana göre iletişimin anlamı, kişilerin ve canlıların birbirini anlaması ve karşılıklı ifade etme şeklidir. Aynı zamanda kişiler arasında; duygu, düşünce, bilgi, haber alışverişi, akla gelebilecek her türlü biçim ve yolla kişiden kişiye karşılıklı ve samimi bir şekilde aktarılmasıdır. İletişimde samimiyetin ve doğru diyalog kurmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Müşteri portföyünüz kimlerden oluşuyor?

Türkiye’de müzik sektörünün önde gelen müzisyen ve şarkıcıların yanı sıra, sanatın neredeyse her dalından müzisyen, şarkıcı, oyuncu, aranjör, dj, ressam, fotoğraf sanatçısı, dövme sanatçısı, yazar, performans mekanı, oteller, üniversiteler ve eğitim kurumları, filmler, müzikallerden oluşuyor. Yurt içi ve yurt dışında bulunan festivallerin pr çalışmaları ve işbirlikleri içerisindeyiz. Çalışmalarımızı yurt içi ile sınırlandırmadan, yurt dışında bulunan festivaller ve müzik yapım şirketleriyle de sürdürüyoruz. Yurt dışında yaşayan ama Dünya’da ve Türkiye’de projeleriyle isimlerinden söz ettiren isimlere de hizmet veriyoruz. Çalıştığımız sanatçı ve kurumlara örnek vermek gerekirse; Ayşegül Aldinç, Selami Şahin, Gökhan Türkmen, Göksel, Mabel Matiz, Can Bonomo, MaNga, Suzan Kardeş, Ece Seçkin, Gökhan Tepe, Simge, Ersay Üner, Özgün, Aydın Kurtoğlu, Bahadır Tatlıöz, Serdar Aslan, Ufuk Beydemir, Gökçe Kılınçer, RockA grubu, Seninle Başım Dertte Müzikali, Ozan Bayraşa, Yaprak Sayar, Yasmin Yüce, dövme sanatçısı Erkan Zarif, klinik psikolog ve yazar Gökhan Çınar, yazar ve influencer Arda Erel, Bestimage Group Reklam Ajansı, Bahçehir Üniversitesi, BAÜ İDEA Eğitim Akademisi, Beyoğlu Belediyesi, Profun, İstanbul Rooftop Festival, Bansko Festival, Cocktail Festival, Gümüşlük Arion Resort Hotel& Beach, Razaki Bahçe…

 

En etkili iletişim size göre nasıl olmalıdır?

Bana göre en etkili iletişim; karşındakini önemsiyor gibi davranmak değil, gerçekten önemsemek, samimi ve sahici olmak, dürüst ve pozitif olmak, ihtiyaçlara karşılık verebilmek, öğrenmeye açık ve çalışkan olmak, her zaman iyinin de iyisinin var olduğuna ve kendine inanmakla başlıyor. Farklı iletişimler kurmak, bu iletişimleri dengede tutmak, anlaşılır, algılanabilir olmak; kişinin bireysel, psikolojik, sosyal konumunu belirleyen gerekliliktir. Kurulan bütün iletişimler olumlu olmayabilir. Olması gereken; her alanda, her birimle sağlıklı iletişim kurmayı başarmaktır. Bunun tam aksine iletişimi olumsuz etkileyen, çok sık yapılan hatalar da vardır.  Bunlardan başlıcaları; emir kipleri ile konuşmak, tehditkâr cümleler ile iletişime geçmek, konuyu tamamen saptırmak, karşıdaki kişiyi denemek, düzeysiz eleştirmek, nutuk çekmek, yargılamak, direkt suçlamak ve alaycı ithamlarda bulunmak, kişiler arası iletişimin en baş düşmanıdır. Tüm bu doğru olanları uygulayabilmek ve hatalı olanlardan kaçınabilmek ise; kişinin anlayış ve sabrı elden bırakmamasıyla gerçekleşir. Herhangi bir kişiyle kurduğunuz iletişimde, yüzünüzün aldığı şekil bile son derece önemlidir. O an ki tavrınız ve göz teması halinde yüzünüzün şekli, iletişimin ne doğrultuda ilerleyeceğini gösteren en büyük kanıttır. İnsanlar arası iletişimi olumlu ya da olumsuz yöne sürükleyebilecek en önemli hususlardan bir diğeri ise; kullanılan ses düzeyi ve hitap şeklidir. Bu iki etken, iletişimi ister kavga haline isterse uzlaşım haline sürükleyebilecek kadar güçlü ve önemlidir.

 

Sosyal sorumluluk projeleriniz oluyor mu?

Sosyal sorumluluk projelerinde hem bireysel olarak hem de sanatçılarımızın yer aldığı ve organizasyon içinde olduğumuz kurumlarla birlikte çalışıyor ve çalışmaları destekliyoruz. Öğrencilerin girişimci ve yaratıcı fikirlerini elimizden geldiğince duyurmaya çalışıyoruz. Koruncuk Vakfı, Lösev, Çocuk Kalbim Seni Söyler, Kahramanım Sensin, Modern Kahramanlar Topluluğu, Kaçuv, Haçiko, Haytap, Tema gibi vakıflarla işbirliği içerisinde yer alıyoruz.

 

Bugüne kadar yaptığınız işlerden unutamadığınız bir etkinlik var mı?

Bu zamana kadar sayısız albüm çalışması, etkinlik, lansman çalışmaları gerçekleştirdik. Hepsi gerçekten çok güzel ve heyecan verici tecrübelerdi. 2008 yılında 35. Altın Kelebek Ödül Töreni yapılıyordu ve çok kıymetli müzisyen ve sanatçı Fatih Erkoç ile çalışıyordum. O dönemde yayımladığı ‘Kör Randevu’ albümü, başarısından dolayı ödüle layık görüldü. Fatih Bey o gün şehir dışında olması gerektiği için ödülünü kendisi adına benim almamı rica etmişti. İlk kez deneyimleyeceğim bir şey olduğu için ve böylesi saygı, sevgi duyduğum bir sanatçının ödülünü kendi ellerimle almanın gururu ve heyecanı içerisindeydim. Ödülü almaya çıktığım anda, karşımda yakın geçmişteki patronlarımın, üst düzey yöneticilerin ve birçok ünlü ismin olduğu topluluk önünde olduğumu fark ettim. Heyecanım iki kat daha arttı. Heyecandan titreyen sesimle güzel bir teşekkür konuşması yaptım ve alkış aldım. O an yaşadıklarım, çok güzel ve unutulmaz hislerdi. Bir diğeri ise; DMC’nin ilk yıllarında yıldönümü etkinlik çalışmalarıyla ilgili. O zamanlar hazırlık aşamaları, teknoloji sebebiyle biraz daha uzun ve uğraştırıcıydı. İlk iki tecrübem çok yorucu geçmişti. Hazırlık sürecinde değerli grup yöneticilerinin, protokol ve sanat dünyasından birçok ismin davet çalışmaları, lcv alımı, oturma düzeni, sahne alacak sanatçıların koordinasyonu, fotoğrafçı, bülten hazırlığı, röportajlar derken, çok geç saatlere kadar çalışıp ofiste uyuma noktasına getirmişti bizleri. Sabah uyandığımızda halimize bakıp çok gülmüş ve eğlenmiştik. Bu arada çok güzel geri dönüşler aldığımız, yorgunluğumuza değen başarılı bir etkinlik olmuştu. İşin en güzel taraflarından biri de bu. 2017 yılı Beyaz Show Avrupa turnesi, İskender Paydaş Zamansız Şarkılar albüm lansman partisi de, unutamadığım etkinlikler arasında yer alıyor. Medya ve müzik sektörü, bana çok güzel anılar ve tecrübeler kazandırdı. Yaşadığım her an’a, temas ettiğim tüm kişi ve kurumlara, değerli büyüğüm ve ilham kaynağım Betul Mardin’e, cesaretimden dolayı kendime, çalışkan ve birbirinden güzel kalpli ekip arkadaşlarım Cansu, Özge ve Gizem’e, tüm gizli kahramanlarıma şükran doluyum. Radyocu arkadaşlarımız, magazinci, gazeteci, ışıkçı, asistan, yönetmen, sanatçı, oyuncu, arkadaşlarıma, meslektaşlarıma herkese bana öğrettikleri her şey için teşekkür ederim.

 

Ajans-müşteri ilişkilerinde nelere dikkat edersiniz?

Ajans-müşteri ilişkilerimizde, öncelikle projeye olan inancımıza ve kişilerle karşılıklı olarak hissettiğimiz duygulara dikkat ediyoruz. Kendimizi eleştirmekten de asla kaçınmıyoruz. Çalışkan olmak ve yeni bilgiler öğrenmek bizim gelişimimizin bir parçası. Doğal ve samimi olmak, anlayışı elden bırakmamak, egolara yenik düşmemek, saygılı olmak,  empati kurabilme yeteneğine sahip olmak, tutarlı olmak, güven telkin etmek, yargılamamak, açık olmak, yapıcı olmak, doğru bir dil kullanmak, kişileri değil problemi tartışmak, ilgili ve farkında olabilmek, sevgi beslemek, çözüm odaklı olmak, benim ve ekibimin sağlıklı ve etkili iletişim kurabilmek için olmazsa olmazlarımızın başında geliyor.

 

Ajansınızın bundan sonraki hedefleri nelerdir?

Bundan sonraki hedeflerimiz arasında; dijital pazarlama, yeni medya, halkla ilişkiler, yapım ve menajerlik konularında vizyonumuzu ve bilgilerimizi geliştirmek ve tecrübe etmeye devam etmek bulunuyor. Türkiye’de ve yurt dışında eğitimlere, workshop ve etkinliklere katılarak farklı ve ses getirecek projelerde yer almayı planlıyoruz. Markamızı ve bilinirliğimizi ilk günkü heyecanımızla arttırmayı, daha çok öğrenmeyi, kendimizi ve mesleğimizi daha çok keşfetmeyi hedefliyoruz.

 

Kadınların bu sektördeki başarısının sırrı size göre nedir?
Öncelikle bu sektörde ya da benzer sektörlerde girişimciler, kadın veya erkek, toplumunun tüm katmanlarından, tüm mesleki kökenlerden, her yaştan ve her eğitim düzeyinden olabilir. Okuduğum bazı makalelerde; kadın ve erkekler bu konuları farklı olarak yorumlasalar da, erkeklerin genelde daha özgüvenli, politik olarak akıllı hareket eden, daha agresif (saldırıcı, sert) ve kendilerini iyi tanıtan olduğu, kadınların ise yönetim becerileri açısından daha iyi, aynı zamanda kişilere daha duygusal ve hassas davrandığı söylenmektedir. Ketchum Pleon Avrupa CEO’su David Gallagher’ın bu konuda fikirlerine birebir katılıyorum. Bana göre de bu meslek tercih meselesidir. Erkekler bu mesleği çok fazla tercih etmiyorlar. PR’da tüm ülkelerde kadın egemenliği söz konusu. Türkiye’de olduğu gibi ABD ve İspanya’da da, sektör çalışanlarının yüzde 70’i kadın, yüzde 30’u erkek… Bu tablonun ortaya çıkmasının öncelikli sebebi; erkeklerin bu mesleği çok tercih etmemesidir. Bu sektör daha çok kadınlara cazip geliyor. İnsan ilişkileri, kadınların daha çok ilgisini çekiyor. O nedenle kadınlar, kendilerini bu işte daha rahat hissediyorlar. Ancak tabii ki tek bir cinsiyetin ağırlıkta olmasındansa, dengeli bir dağılım, sektör adına daha olumlu olur. Ben her zaman farklı dinler, farklı etnik kökenler, farklı cinsiyetten olan insanların çalıştığı ajanslar yaratma peşindeyim. Çünkü çok çeşitli müşterilerimiz var.

What do you think?

Written by bestylemagazine

INSTAGRAM STİLİMİZİ NASIL ETKİLİYOR?

DİKKAT, SONBAHAR DEPRESYONU ŞİŞMANLATABİLİR