in ,

Yaz Boyu BeStyle’da Sedef Avcı Kasabalı Var!

SEDEF AVCI KASABALI

Yedi yıl önce, bir yaza merhaba kapağında buluştuğumuz Sedef Avcı ile şimdilerde yine birlikte olmanın heyecanı içerisindeyiz. O sanki hiç değişmemiş, yine tüm naifliği ve güzelliğiyle karşıladı bizi. Bu kez bambaşka bir çekime imza attık birlikte, çok etkileyici ve insanda bambaşka bir etki bırakan kareler çıkardık ortaya. Tabii aradan geçen yedi yılın da sohbetini derinlemesine yaptık. Bu sürede hangi projelerde yer aldı, oyunculuğuna dair ne gibi yeni adımlar attı, dijital dünya için neler düşünüyor ve bundan sonraki hedeflerinde neler var gibi soruların cevaplarını aldığımız Sedef ile yeniden buluşmanın keyfi bir başka oldu. Sözleştik, bir daha bu kadar ara vermeyeceğiz.

RÖPORTAJ TUĞÇE ORÇUNUS

FOTOĞRAF ERDİ DOĞAN

STYLING HAKAN ÖZTÜRK

VİDEO YUSA EBRAR DURSUNOĞLU

SAÇ FERİT BELLİ

MAKYAJ ASLI BİLGE

STYLING ASİSTANI DİCLE FATMA DALMIŞ

MAKYAJ ASİSTANI MELİSA DENİZ ARSLANBOĞA

SAÇ ASİSTANI BERKE BELLİ

DİJİTAL İÇERİK DİREKTÖRÜ TUĞÇE ORÇUNUS

KURUMSAL İLETİŞİM MUKADDES KAYA

İLETİŞİM AJANSI TALENTCO VE SALT AND PEPPER PROJECT

Tam 7 yıl önce bir Haziran sayısı kapak çekimimizde bir araya gelmiştik en son Sedef. Ne kadar çok zaman geçmiş üzerinden meğer. Sen ise hız kesmeden, hiç çizgini bozmadan, başarılara koşmaya devam ettin bu yıllarda. Nasıl geçti o günden bugüne her şey?

Doğrusu nasıl gecti ben bile anlamadım. Zaman Çok hızlı akIyor, özellikle anne olduktan sonra. Zaten araya bir de pandemi girdi. Ben de bu geçen süreyi elimden geldiğince verimli kullanmaya çalıştım.

Sanki git gide her şey zorlaşıyor mu dersin? Yoksa biraz da gözümüzde mi büyütüyoruz? 2017’de konuştuklarımıza bakınca hayat daha akışta ve kolay ilerliyormuş sanki… Bu dijital dünya bizi biraz sarstı mı sence de?

Her şey kesinlikle zorlaşıyor. Gözümüzde büyüteceğimiz evreyi geçtik maalesef. Dijital dünyanın hızına yetişmek akışta olmayı biraz zorluyor. Ben yine de çok esiri olmamaya çalışıyorum ama tamamen dışında kalmak da pek mümkün değil tabii ki. Kendi çizgimi kendim belirlemeye çalışıyorum. Kalıplara girmeyi seven biri değilim, dolayısıyla her akımı takip etmek benim tarzım değil.

Hazır değinmişken dijital projeler üzerinden konuşmak isterim. Pandemi sonrası çok hızlı ilerleyen bir akış var dijital platformlarda. Her gün başka proje hayata geçiyor, neredeyse yetişmek mümkün değil. Orada işler biraz daha kısa süreli ve net ilerliyor diye mi bu yükseliş sence? TV ile karşılaştırınca oldukça farklı yönlere sahip bir dünya orası.

Kesinlikle. TV projelerinin gidişatı tamamen reyting üzerinden belirlendiği için başta çok beğendiğiniz bir iş tamamen başka bir hal alıp sonlanabiliyor. Bunda cok uzun süreli olmasının da etkisi var tabii. Dijital işlerde hem süre kısa hem de paket olarak önceden ne çekeceğiniz belli olduğu için senaryoya sadık kalınıyor. Dolayısıyla büyük sürprizlerle karşılaşmıyorsunuz. Bu yüzden de hem oyuncu hem de izleyici için daha tercih edilen bir mecra oldu diye düşünüyorum.

Seni bu yıl bitmeden dijitalde görebilecek miyiz peki? Var mı böyle bir düşüncen?

Bakalım, değerlendirdiğimiz projeler var. Hali hazırda çektiğimiz bir iş var ama yayın tarihi tam belli değil.

Geçen yıl Çöp Adam dizisindeki Berrin rolün, hepimizin gönlünü feth etmişti. Tüm naifliğinle karşımızdaydın yine. Çok iyi bir ekiptiniz, nasıl geçti senin için?

Teşekkür ederim. Çok güzel bir ekiptik gerçekten. Sanırım ben bu konuda şanslı biriyim. Senaryosunu beğenerek kabul ettiğiniz bir işte anlaşabildiğiniz ve o yoğun çalışma sürelerinde eğlenebildiğiniz insanlarla çalışmak çok güzel bir şey.

Öncesinde de çok güzel işlere imzanı taşıdın. Eminim yeni projelerde de yine sık sık göreceğiz seni. Yıllar geçtikçe mesleğin için kendine ne gibi yatırımlar yapıyorsun?

Her proje insana, bazen iyisiyle bazen de kötüsüyle bir şeyler katıyor tabii ki ama önemli olan işine yarayacak olanları cepte tutmak. Ben de öyle yapmaya çalışıyorum. Geçen kış dizi yapmadım ve bütün oyunları takip etmeye çalıştım. Bu açıdan verimli bir kıştı benim için.

Var mı TV’de yeni sezon sürprizlerin peki? Heyecanlıyız!

Yeni sezon işleri yeni yeni şekillenmeye başlıyor. Okuduklarım var tabii ama daha net olarak içime sinen olmadı. Doğrusu ben de heyecanlıyım. Beni heyecanlandıracak bir proje olsun istiyorum tabii.

Mayıs’ta Ezel ekibiyle bir araya geldiğiniz kareyi paylaştınız sosyal medyada, herkes şahane görünüyordu. Üzerinden 14 yıl geçse de sanki hiçbir şey değişmemiş gibi. Bu denli güçlü yapımların, oyuncuların meslek hayatlarına olan katkıları en çok hangi yönde oluyor sence?

Ezel gibi bir proje karşıma bir daha çıkar mı bilmiyorum ama bu projede oynamak büyük bir şanstı hepimiz için. Yeri doldurulamayacak ve asla unutulmayacak bir iş oldu. Katkıları yadsınamayacak kadar çoktu ama bir de benim için Ezel’in farklı bi yanı var. Ondan sonra çok daha seçici oldum, her projeyi beğenmek pek mümkün olmadı. Çok uzun süre üzerinde çalışılmış ve çizgisini hiç bozmamış bir iş Ezel. Başta ne okuduysak öyle bitti. Bu muhteşem bir şey. Özellikle TV projeleri için. Diğer taraftan da ekibe gelecek olursak, biz o dönemden beri hiç kopmadık. O gün yönetmenlerimizden Cem Karcı’nın doğum günüydü ve hep birlikte bir fotoğraf çekelim dedik, iyi bir anı oldu.

Gelelim sinemaya. Üzerinden kaç yıl geçse de Romantik Komedi ekibi olarak siz ve filmlerin ikisi de hala hafızalarımızda. Bir araya gelip de şu üçüncü versiyonu çekmeyi planlamıyor musunuz hiç?

Ah çok güzel olurdu ama üstünden baya zaman geçti. 12 yıl sonra bir sürpriz olsa, bize de sürpriz olur gerçekten.

Bir Netflix projesi olan ‘Adsız Aşıklar’a değinelim biraz.. Aşk acısını iyileştirmek için hizmet veren bir aşk hastanesine başvuranların öykülerinin diziye taşındığı proje bu. Sen de İzlem karakterine hayat veriyorsun. Nasıl kesişti yollarınız İzlem ile?

Kadın erkek ilişkilerine değinen çok güzel bir iş oldu gerçekten. Teklif geldiğinde cok mutlu oldum, Halit ve Funda ile çalışmak hem çok keyif verici hem de güzel bir deneyimdi.

Seni ekranlarda gördüğümüz günden bu yana sanki hiç yaş almıyor, fiziğinde hiçbir değişime uğramıyor gibisin. Biliyorum, bunun bir kuralı ve sırrı yok ama sanki sendeki ekstra bir durum gibi. Nedir bu işin sendeki formülü cidden? Hep mi beslenme düzenin aynı ya da hiç mi sporun bırakıp koy verdiğin olmuyor? 🙂

Yani aslında düzenli beslenen ama diyet yapmayan biriyim. Biraz şans sanırım, şimdilik genetiğimin ekmeğini yiyorum. Spor yapıyorum ama pek düzenli olduğu söylenemez. Hafif kilo aldığımı hissettiğimde yediklerime dikkat ediyorum. Genel olarak sevdiğim şeyler sağlıklı sanırım.  

Seyahat ediyorsun, güzel giyiniyorsun, okuyorsun, üretiyorsun. Tüm bunları akışta kalarak mı tercih ediyorsun yoksa biraz da ‘yapmam lazım’ gibi kendini belirli kalıpların içerisine soktuğun oluyor mu?

Aslında yapmam lazım diye yapmıyorum ama yaptığımda motivasyonum yükseliyor. Özellikle seyahat etmek ruhumu en çok besleyen şey. Yeni yerler görmek, yeni tatlar tatmak beni inanılmaz mutlu ediyor. Ama bunların hepsi akışta oluyor. Planlı yapmıyorum, elimdeki zamanı fırsata çevirmeye çalışıyorum.

Bir de ailecek işletmeci rolünü üstleniyorsunuz. İstanbul’da farklı şubelere sahip Klar Coffee Co’ların çıkış noktası yoğun temponuzda dostlarınızla birlikte ufak kaçamaklar yaptığınız bir yer olmasını arzu etmenizden mi doğdu?

Klar, Kıvanç’ın ve ortağı Soner’in aslında. Ben eş kontenjanından faydalanıyorum. Biz yeni yerlerde kahve tatmayı seven bir çiftiz. Bir yerden sonra kahvenin de bir gurmelik durumu oluyor, aynı şarap gibi. Böyle bir hayalimiz vardı önceden, sonrasında da böyle bir ortaklık oldu. Bizim çevremiz Soner’in kahve bilgisi ile birleşince güzel bir ortaklık çıktı ortaya. Bu yaz 5.yılını dolduruyor Klar. Keyifli bir mekan olduğu icin çok mutluyum.

Can, oğlun, fotoğraflarına bir baktım ki kocaman olmuş. Adeta birlikte büyüdünüz. Anneliğin oyunculuğuna olan olumlu yönleri neler oldu sence?

Evet, baya büyüdü, ben de inanamıyorum. Altıncı sınıfa gidicek bu sene. Oyunculuğuma kattığı çok şey var tabii ki. Çocuk, insanı derinleştiren bir şey.

Son olarak motivasyonunu kaybetmemek için sabahları uyandığında veya yeri geldiğinde kendine hatırlattığın bir cümle var mıdır?

Doğrusunu istersen yok. Bu konuda akışında olan bir insanım, motivasyonum o gün düşükse düşüktür, bir sebebi vardır ve üstüne gitmem. Duygularımı gizlemeyi ya da maske takmayı seven biri değilim.

What do you think?

Sanatı Giyinmek: Dali ve Schiaparelli

#BirYazRüyası