in , ,

LoveLove CuteCute

Bu Ay BeStyle’da Eylül Tumbar Var!

Gencecik olmasına rağmen oyunculuk adına başarılara koşan bir isim var karşımızda. Dupduru güzelliğini ilk olarak dijital platformlarda yayınlanan ‘Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?’de izlediğimiz Eylül, müthiş bir performans sergilemişti. Şimdilerde de TV ekranlarında yeni bir proje ile karşımızda, Yalan. Duru karakterine hayat verirken; aynı zamanda oyunculuğu için de yepyeni bir yolculuğun içerisinde bugünlerde. Onun heyecanını, konuşurken ayrıca hissediyorsunuz.

Eminiz, önünde şahane bir yol var Eylül, nice başarılarına.

RÖPORTAJTUĞÇE ORÇUNUS

FOTOĞRAFALİ KANGAL

STYLINGELA BİRCAN

SAÇATAKANGELİŞLİ

MAKYAJZEYNEP HALİTOĞULLARI

BACKSTAGEÜNAL AVCI

DİJİTAL İÇERİK DİREKTÖRÜTUĞÇE ORÇUNUS

KURUMSAL İLETİŞİMMUKADDES KAYA

Öncelikle yepyeni projeniz Yalan için başarılar diliyorum. Şahane bir yolunuz olsun. Duru ile Eylül’ün yollarının kesişme hikayesini merak ediyoruz.

Teşekkür ediyorum. Duru senaryoyu ilk okuduğunda bana, “acaba bu kız ne yapmalı?” sorusunu düşündürdü. İçinde bulunduğu yalanı nasıl fark edeceğini ve bu yalanın onu nereye götüreceğini merak ettim. Bir de Duru’nun kendini bile çok mutlu olduğuna inandırdığı hayattan mutsuz ve eksik hissettiğini anlayacak konuma gelmesinde ona eşlik etmek istedim.

Duru’nun prensesler gibi büyüdüğü bir hayatı izliyoruz. Ama bir taraftan da duygusal yoksunlukları da ön planda. Karaktere nasıl hazırlanıyorsun? Duru’nun gerçek yolculuğuna çıkmak biraz yorucu olsa gerek.

Duru’nun o prenses görüntüsünün arkasında aslında büyük bir savaşçı var. Aileyi bir arada tutmaya çalışan ve her zaman onları korumaya odaklı bir karaktere sahip. Annesini hayatı boyunca gözlemlemiş ve kariyer olarak da onu örnek alıyor. Her ne olursa olsun annesinin kızı olmaktan gurur duyuyor ve bu hayattaki idolü annesi diyebilirim.

Çok çok gençsin Eylül. Yaşına rağmen yer aldığın projelerde adından sıkça söz ettiren bir oyuncusun. Bu kadar erken, bu denli iyi işler çıkaracağını hayal eder miydin? Yoksa işin içine biraz da şans mı girdi dersin?

Oyunculuk üzerine oldukça çalıştım hâlâ da devam ediyorum. Bence bu hiç bitmeyecek bir serüven ve her daim buna devam etmek gerekiyor. Kısa zamanda geldiğim nokta için bence işimi şansa bırakmayacak kadar çok çalışıyorum.Tabii ki kader ve şans her zaman devreye girecektir. Ama hayatım boyunca ilerlemeye devam edip istediğim konuda kendimin en iyi halini bulmaya çalışacağım. Sanırım bu beni daha başarılı kılıyor.

Tv ekranlarının yanı sıra dijital projelerde de boy gösteren bir isimsin. Biz Kimden Kaçıyorduk Anne’yi bayılarak izledik hepimiz. Melisa Sözen ile çok iyi bir ikili olmuştunuz. O projenin hikayesini, sana kattıklarını bir de senden dinlemek isteriz.

Melisa Sözen olağanüstü bir partnerdi benim için, oyunculuk ve duruş anlamında bana çok güzel bir örnek ve deneyim oldu. Onun yanı sıra oynadığım karakterin bana kattığı bakış açısı, beni oyunculuğa daha çok bağladı. ‘Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?’ benim için her zaman büyülü olacak.

Farklı bir yapımdı, çok da dokunaklı bir hikayeydi. Böylesine iyi bir sonucu yakalayacağını bekliyor muydunuz?

Hikayenin akıcılığını ve enteresanlığını çekim esnasında da hissediyorduk ve bir şekilde iyi olacağından emindim, en azından kendi adıma. Ama dünyada en çok izlenen Türk Netflix yapımı olması beni ayrıca gururlandırdı.

Peki sence, dijital dünyada iyi işlere imza atıyor olmanın sektördeki yerini daha da güçlendirme konusuna etkisi büyük mü? Malum artık her şey dijitalde dönüyor!

Çok büyük bir etkisi var. Televizyonun yanı sıra dijital projelerde olmakta oyunculuğumun ufkunu genişletmeme yardımcı oluyor.

Oyunculuğa dair kısa vadede yüksek hedeflerin var mı Eylül? Yoksa biraz akışta kalarak, önüne çıkan fırsatları değerlendirmeye yönelik biri misindir?

Var tabii ki. Olan hedeflerime yönelik davranmayı tercih ediyorum, olmak istediğim yeri ve olduğum yeri kaybetmeden ne yapmam gerektiğine odaklanıyorum. Yani kısacası genelde akışı değiştirme eylemindeyimdir.

Tüm bunların yanı sıra bir de ilişki ve evlilik terapistliği üzerine eğitimin varmış. Bu eğitimini işe çevirmeyi düşündün mü hiç? Arkadaşların ve yakın çevren kesin bir şeyler danışmak istiyordur.

Evet, arkadaş ortamımda oldukça gündeme geliyor. Fakat sadece bilmek ve öğrenmek için aldığım bir eğitimdi, meslek olarak düşünmüyorum.

Sosyal medyada da takipçi sayın epey yüksek, 731 K. Bravo! Seni orada da olduğun gibi şeffaf görmek mümkün mü? Yoksa özel hayatını, günlük yaşamını geri planda tutmayı mı tercih ediyorsun?

Olduğum gibi paylaşımlar yapıyorum aslında, sevdiğim kitapları, filmleri,müzikleri… Hatta bazen hoşuma giden bir ağacı bile instagramımda paylaşabilirim. Hissettiğim gibi davranıyorum.

Çok fit bir vücudun var. Yıllardır da değişmiyor. Kendine göre bir düzenin mi var yoksa bu işin sırrını çözdüm, spor hayatımın vazgeçilmezi diyenlerden misin?

Onu da çokça araştırdım hatta üniversitede çok kısa da olsa beslenme ve diyetetik okumaya yönelik bir girişimim de olmuştu 1 sene kadar. Ne yiyeceğimi ve nasıl spor yapacağımı biliyorum diyelim. Bu konuda kendi vücudunu tanımak en önemlisi.

Son olarak hayata dair bakış açını yansıttığına inandığın bir motto, söz var mı?

Hayatta daha çok motto edineceğime eminim. Ama asıl önemli olanın “rağmen” den geçtiğine inanıyorum. Her şeye rağmen anda, yolda ve hedefte kalmak bence bir çok şeyin anahtarı.

What do you think?

Saat&Saat’ten 30. Yılına Özel Çırağan Sarayı’nda Görkemli Kutlama

#SıcakBirSezon