in ,

be MAN Magazine Temmuz 2023 / Mert Doğan

Yeni nesil oyuncular içinde sert hatları ve üstün kabiliyeti ile hemen fark edilen bir yetenek. Sıkı bir oyunculuk eğitiminin ardından dizilerdeki yerini alan yakışıklı oyuncu ‘AdımFarah‘ dizisinde ters köşe bir karakterle karşımızda. Hayatı akışında yaşayan, kendini sürekli yenileyen ve geliştiren bir oyuncu. Motor sporlarını çok seven, adrenalin bağımlısı ve ‘an’da kalmayı motto edinmiş, hayatı geldiği gibi yaşamayı seven Mert Doğan’ı yakından tanıyoruz.

Fotoğraf: Nil Sılacı

Röportaj: Mukaddes Kaya

Şu an hangi proje ile karşımızdasın?

“Adım Farah“ sezon finali yaptık. Eylül‘de seyirciyle buluşacak, çok güçlü bir hikayesi var Adım Farah’ın. Heyecanla yeni sezonu bekliyoruz diyebilirim.

Kendini en huzurlu hissettiğin anlarda, genellikle nerede olursun?

Galiba bir başıma olduğum çoğu an huzurlu hissettiriyor bana. Kendi halimde içtiğim bir kahve, dinlediğim bir müzik…

Aşkın seni en dibe çöktürdüğü andaki kendine ne söylemek isterdin?

“Sal”

Neden ezbere bildiğine anlam veremediğin bir şarkı var mı?

Aslında yok, ezbere bildiğim her şarkı için bir anlamı var diyemem belki o şarkı da eğlenmişimdir ya da sözlerini sevmişimdir belki de sadece melodisi içindir.

Hayatının en çılgın yaşı hangisiydi? Ne çılgınlıklar yapmıştın?

“22” mezun olduğum seneydi. Yarın sabah nerede uyanacağımı bilmeden yeni bir şehre gelmiştim. Yeni insanlar, yeni sokaklar. Ha iyi ki gelmişim. Teşekkürler İstanbul.

Gerçek başarı; hırsın mı, yoksa şansın mı bir ürünüdür? Sen ne kadar hırslısın?

Hırs olduğunu düşünmüyorum. Onun biraz insanın düşüncesini kısıtladığını hissediyorum, yani o kadar odaklanmışız ki başarmak için “göremiyoruz”. Biraz akışına bırakabilmeli insan, elbette azmini koruyarak yapmalı bunu. Ama doğru zaman doğru yer noktasına çok inanırım ben. O yüzden elbette biraz şans, ve çokça azim.

Bugüne kadar en keyif aldığın konser hangisiydi?

Büyük Ev Ablukada – DasDas.
“Hoşçakal kadar” diye bağırdığımı hatırlıyorum bütün gece.

Sonsuza kadar tek bir yemeği yeme şansın olsa, bu ne olurdu?

Mantı

Bir klişe olarak, 5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?

Buradan kapıyı aralayınca beş sene sonrası güzel görünüyor. Belki istediğimiz film festivaline ulaşmışızdır, belki o yönetmenle çalışmışızdır. Belki de kitap bitmiştir. Ama bence hala “Run Mert Run..”

İstediğin bir çağda yaşama şansın olsaydı, bu hangi çağ olurdu?

1940’ların Amerika‘sına gidemiyor muyuz. Belki biraz Buddy Rich dinleyip, sonra bir tiyatro sahnesinde Marlon Brando’dan Stanley Kowalski izleyebilirdik. O dönemi seviyorum.

Sende büyük bir iz bırakan kitap cümlesi oldu mu?

Bir at, bir at verin bana. Bir ata krallığım feda! William Shakespeare – III. Richard

Televizyon mu, YouTube mi?

YouTube

Oyuncu olmasaydın ne olurdun?

Davul çalıyorum, her enstrüman gibi çok nankör, bir süre dokunmayınca siliniyor her şey. Daha iyi çalıp, iyi bir baterist olmak isterdim galiba. Keyifli.

Sinema mı, tiyatro mu?

Bütününde daha gerçek hissettiğim bir yer. Aman kızmasın hocalar! Sinema, sinema..

Nasıl oyuncu oldun?

Lisede ki haytalıklarım sayesinde galiba. Sürekli okuldan kaçıp Bornova‘ ya giderdim. Yine bir gün çıktım öyle, bir film setine denk geldim. Merak ettim izledim. İlgimi çekti. Sonra bir anda yağmur başladı ve set durdu. Diğer günler tekrar tekrar gittim oraya ama bulamadım onları bir daha. Sonrası bu merak bir tiyatro kursunu getirdi, sonra konservatuvar derken o merak buralara kadar geldi benimle. Denk gelinen film çok iyi yalnız “Bornova Bornova” Öner Erkan müthiş bir performans sergiliyor.

En çok oynamak istediğin rol?

Stanley Kowalski – Arzu Tramvayı

Kaç yaşındasın?

27 yaşındayım.

Ne eğitimleri aldın? Konservatuar mı başka bir bölüm mü?

Konservatuvar eğitimi aldım. Mezun olduğum günden beri o eğitimi sorguluyorum. Sorgulamaya devam ettikçe öğrenmeye devam ediyorum galiba.

Hangi takımı tutuyorsun?

İzmirliyim ben. Bir Göztepe sempatim var. Bir gün öyle İzmir’de maça gidiyoruz. Parmak arası terliğim koptu arkadaşımda dayan kortejden ayrılmayalım diyor. O gün Alsancak’tan stada kadar çıplak ayak yürüdüğüm için bir daha her hangi bir futbol maçına gitmedim. Takım sempatim bu kadar.

En sevdiğin spor?

Formula, Ralli, Off-Road. Her türlü araba sporu ilgimi çekiyor galiba.

Bilgisayarda en çok hangi oyunu oynarsın?

Uzun bir süredir oynamıyorum. Oynasam bu yine araba yarışı olurdu muhtemelen. Forza Horizon 4 mesela.

Şu an nerede olmak isterdin?

Las Vegas güzel olurdu.

Ezber mi, sufle mi?

Ezber. Hakim olmak çok önemli bence, eğer o ana hakimsen duygularda istediğin gibi gezinebiliyorsun gibi geliyor bana.

Aşk mı para mı?

Gerçekten o aşkı yaşamış olup ve onun değişilmez bir şey olduğunun farkına varıp “aşk” demeyi isterdim yalan söylemeyeceğim. Ama bugün galiba Money Talks.

En beğendiğin oyuncu kim?

Alfredo James Pacino.

Senin motton nedir?

An güzeldir. Eğer onu tekrar yaşayamayacağının bilincinde olursan, hayat sana daha anlamlı gelir.

What do you think?

Written by bestylemagazine

Barbie Girl

TREND LIST SUMMER EDITION