Gürok Grup bünyesinde yer alan AVOYA, maden suyu sektöründe faaliyet gösteren, doğanın sunduğu mineralleri en saf haliyle tüketiciye ulaştırmayı amaçlayan bir marka. Bu markayı kısa sürede etkin hale getiren ve sektöre müthiş bir ivme kazandıran ise başarılı yönetici Eda Güral. Aldığı eğitimler, genç yaşında elde ettiği tecrübe ile sağlık ve doğallığa verdiği önemle tanınan çok başarılı bir kadın yönetici.
Röportaj Mukaddes Kaya
Şirketinizde hangi kollarda faaliyetler gösteriyorsunuz?
Gürok Grup bünyesinde yer alan AVOYA, maden suyu sektöründe faaliyet gösteren, doğanın sunduğu mineralleri en saf haliyle tüketiciye ulaştırmayı amaçlayan bir marka. Sürdürülebilirlik ve doğallık ilkelerimiz doğrultusunda, sağlıklı ve dengeli yaşamı destekleyen ürünler geliştiriyoruz. Özellikle sağlıklı yaşam, spor ve dengeli beslenme gibi konulara önem veren bireyler için zengin magnezyum içeriği ile dikkat çeken ürünlerimiz mevcut. Magnezyum ve toplam mineral değeri en yüksek, eşsiz su kaynaklarından elde edilen ürünlerimizle içecek kategorisinde devrim yaratmaya hazırlanıyoruz. Sektörde yeni bir dönemin kapılarını aralayarak, doğal ve sağlıklı içecek seçeneklerini zenginleştirmek, en büyük amacımız. Bunun yanı sıra Türkiye’de bir ilk olarak, meyveli serilerimizde meyve ve bitki özleri kullanılarak hazırlanan özel formüllerimiz sayesinde tüketicilerimize maden suyu kategorisinde hem gurme hem de deneyimsel lezzetler sunuyoruz.
Başarılı bir iş insanı olarak işinizi taşımayı hedeflediğiniz en üst nokta nedir?
AVOYA Marka Yöneticisi olarak hedeflerim, markamız adına belirlediğimiz hedeflerle paralellik gösteriyor. Doğallık ve sürdürülebilirlik temelleri üzerine inşa ettiğimiz bu yolculukta, dünya çapında bilinen ve güvenilen bir marka olmayı hedefliyoruz. Amacımız, yerel pazarın yanı sıra uluslararası arenada da sağlıklı ve kaliteli maden suyu tüketimini yaygınlaştırmak ve bu sektörde öncü bir konuma gelmek. Aynı zamanda, çevreye duyarlı üretim teknikleri ve sürdürülebilirlik politikaları ile hem sektöre hem de toplum sağlığına katkıda bulunmak istiyoruz. En büyük hedefimiz, doğadan aldığımızı doğaya geri kazandırarak, gelecek nesillere sağlıklı bir yaşam bırakmak.
Sizin sektördeki farkınız nedir?
Ürün portföyümüzle sektörde ayrışıyoruz. AVOYA’nın ürün portföyü, Türkiye’nin en yüksek magnezyum ve toplam mineral değerine sahip AVOYA Doğal Maden Suyu’nun yanı sıra koruyucu, tatlandırıcı ve renklendirici içermeyen, meyve ve bitki özleriyle üretilmiş AVOYA Meyveli Maden Suyu ile iki kat daha fazla meyve suyu içeren, gastronomik bir yaklaşımla oluşturulmuş AVOYA Blend Meyve ve Bitki Özlü Maden Suyu çeşitlerinden oluşuyor. Türkiye’nin en yüksek magnezyum ve toplam mineral değerine sahip maden suyu olan AVOYA Doğal Maden Suyu, içinde tuzlu, ekşi, madeni veya buruk tatlar barındırmıyor, dengeli bir içim sunuyor. Faydalı minerallerinin zenginliği ile ayrışan ürün, tüketici tadım testleri ile kanıtlanmış ideal gazlılık oranıyla ferahlatıcı bir deneyim vadediyor. AVOYA Meyveli Maden Suyu, Türkiye’de bir ilk olarak içeriğinde meyve ve bitki özleri kullanıyor ve kategoriye yeni bir standart getiriyor. Koruyucu, tatlandırıcı, renklendirici içermeyen, dengeli şeker kullanımı ile sektördeki diğer oyunculara göre %40 daha düşük kalori değerine sahip maden suyu, içtikten sonra ağızda ferah bir his bırakıyor. Tüketicilerin en çok tercih ettiği tatların yenilikçi dokunuşlarla modern yorumunu sunan AVOYA Meyveli Maden Suyu, kategorisinde Türkiye’nin en yüksek magnezyum ve toplam mineral değerine sahip. Gastronomik bir yaklaşımın ürünü olan AVOYA Blend ise iki kat daha fazla meyve suyu ve bitki özleri ile tat duyularını harekete geçiriyor. Gastronomik bir yaklaşımla hazırlanan AVOYA Blend, doğal ve dengeli bir tat arayışında olanlar için ideal bir içecek deneyimi sunuyor. AVOYA Blend meyve ve bitki özlü maden suyu çeşitleri de koruyucu, tatlandırıcı ve renklendirici içermiyor. Bu da en büyük avantajlarımız arasında yer alıyor. Portföyümüzdeki maden suları, Burdur’un eşsiz ve zengin mineral içerikli su kaynaklarından elde edilen suyla üretiliyor. Bu su kaynakları, yüksek magnezyum ve mineral oranları ile tanınıyor. Meyve ve bitki özleri ise tamamen doğal yöntemlerle elde ediliyor ve maden suyumuzla harmanlanarak yüksek hijyen standartlarında üretiliyor. Üretim süreci, taze ve doğal içeriklerin korunmasını sağlayacak şekilde işliyor. Doğallığı ön planda tutan meyve ve bitki özleriyle zenginleştirilmiş içeriklerimizle tüketicilerimize lezzetli ve yenileyici bir maden suyu deneyimi sunuyoruz.
AVOYA içtiğinizde hem nefis bir maden suyu deneyimi yaşıyor hem de doğanın sunduğu faydalı mineralleri en doğal haliyle bedeninize alıyorsunuz. 1 şişe AVOYA doğal maden suyu içerek günlük magnezyum ihtiyacınızın üçte birini almış oluyorsunuz. Böylece hem fiziksel hem zihinsel hem de ruhsal olarak yenileniyorsunuz. AVOYA’nın geniş ürün gamı, her türlü ihtiyaca ve zevke hitap edecek şekilde tasarlandı. Her bir ürünümüzün arkasında büyük bir özenle yürütülmüş süreçler ve kaliteye olan bağlılığımız yatıyor.
Yurt dışı çalışmalarınız var mı? Sektörünüzdeki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
2024 yılı bizim için önemli bir başlangıç noktası oldu. Önümüzdeki dönemde yurt dışı yatırımlarımıza ivme kazandırmayı planlıyoruz. Öncelikli hedefimiz, global pazarlarda markamızı daha güçlü bir şekilde konumlandırmak ve ihracat ağımızı genişletmek. Bu doğrultuda, belirlediğimiz kilit pazarlarda kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Ürünlerimiz ve marka değerlerimizin uluslararası alanda karşılık bulacağına inanıyoruz ve bu inançla global büyüme stratejimizi hayata geçiriyoruz. Yatırımlarımızı hayata geçirirken, sektörümüzdeki gidişatı da yakından takip ediyoruz. Doğal ve sağlıklı ürünlere olan talebin hızla arttığı bu dönemde, maden suyu sektörü de büyümeye ve kendini yenilemeye devam ediyor. Bireylerin, yaşam kalitesini artırmak adına daha bilinçli tüketim alışkanlıkları geliştirdiğini görüyoruz. Sağlıklı yaşamın majör tüketici trendleri arasında yer alması ve sıvı tüketimi ve minerallerin öneminin anlaşılması, kategorinin orta ve uzun vadede büyümeyi sürdüreceğini gösteriyor. Rakamsal verilerle açıklamak gerekirse; ülkemizde, Avrupa ile karşılaştırıldığında 10 kat büyüme potansiyeline sahip, 700 milyon litrelik bir maden suyu kategorisi bulunuyor. Türkiye’de maden suyu kategorisi, 12,7 milyon tonluk alkolsüz içecek pazarının %5,3’ünü oluşturuyor. 18 yaş üzeri tüketicilerin haftada 4 gün 1 şişe maden suyu içmesi ile 5 kat büyüyebilecek bir sektör söz konusu. Globaldeki makro trendlerden biri olan şeker tüketiminde azalma, Türkiye’de de önem kazanıyor. Koruyucular, katkı maddeleri, yapay bileşenler tercih edilmiyor. Beslenmede hayvansal girdilerin bitkisel bazlı alternatiflerine kayış trendi ülkemizde de gözlemleniyor. Özellikle bağışıklık ve sindirim sistemlerinin sağlığını hedefleyen ürünler tercih ediliyor. Farklı formatlar ve içerikler, tüketicinin de aktif rol aldığı deneyim süreçleri ön plana çıkıyor.
İş yemeklerinde tercih ettiğiniz mekanlar nelerdir?
İş yemeklerinde her zaman lezzetinden emin olduğum restoranları tercih ediyorum. İş görüşmelerinde ise daha sakin, rahatça konuşabileceğimiz ve dikkat dağıtıcı unsurların olmadığı mekanlar önceliğim oluyor. Aynı zamanda, mekânın servisi ve ambiyansı da oldukça önemli. İş yemekleri, genellikle uzun süre vakit geçirdiğimiz buluşmalar olduğu için hem rahat hem de profesyonel bir ortam sunan restoranları seçiyorum.
Seyahat etmeyi seviyor musunuz tercihlerinizi nasıl belirliyorsunuz?
Seyahat etmek benim için hem kişisel hem de profesyonel anlamda büyük bir tutku. Zaman buldukça farklı ülkeler ve kültürler tanımaya gayret ediyorum. Farklı coğrafyaları ve yaşam biçimlerini deneyimlemek, hem kendimi yenilememi hem de farklı bakış açıları kazanmamı sağlıyor. İş-yaşam dengemi sağlamak için seyahat etmeye büyük önem veriyorum. İşim gereği sık sık farklı ülkelerde düzenlenen fuar ve etkinliklere katılma fırsatım oluyor. Gittiğim her yerde yerel yaşam tarzlarını, kültürel dinamikleri ve ekonomik yapıyı gözlemlemeyi önemsiyorum. Uzun bir seyahat fırsatım olduğunda ise genellikle daha önce gitmediğim kıtalar veya ülkeler üzerinde yoğunlaşıyorum.
Marka seçimleriniz neler, nasıl bir giyim tarzınız var?
Moda konusunda genç ve yenilikçi tasarımcıları takip etmeyi seviyorum, özellikle Türk tasarımcılar gerçekten etkileyici işlere imza atıyorlar. Tarzım daha çok minimalist ve sofistike, bu parçaları zaman zaman göz alıcı ‘statement’ aksesuarlarla tamamlıyorum. Ancak modanın ötesinde, kişinin kendi stilini tanımasının önemli olduğunu düşünüyorum. Dünyanın karşı karşıya olduğu çevresel sorunlar nedeniyle sürdürülebilirlik benim için çok değerli bir kavram. Tercih ettiğim ürünlerde kalite, doğal materyaller ve uzun ömürlülük gibi unsurları göz önünde bulunduruyorum. Özellikle polyester gibi sentetik kumaşlardan uzak duruyor ve doğal dokulara yöneliyorum.
Aksesuar olarak ne kullanırsınız, olmazsa olmazınız nedir?
Tarzımı kemer, fular, takı ve hava güneşliyse güneş gözlüğü gibi aksesuarlarla tamamlamaktan çok keyif alıyorum. Aksesuarlar, stilimin vazgeçilmez parçaları ve görünümümde hem şıklık hem de özgünlük katıyorlar. Takılar ise benim için olmazsa olmaz. Hem günlük yaşantımda hem de özel günlerde tercih ettiğim takılar, genellikle minimalist bir çizgide, sade ama zarif tasarımlardan oluşuyor. Kombinlerimi tamamlayan bu detaylar, bana hem rahatlık hem de tarzımı yansıtan bir ifade özgürlüğü sunuyor.
Peki bu yoğun tempoda hobilerinizi hayata geçirebiliyor musunuz?
Yoga, fotoğrafçılık ve seyahat etmek, hobilerim arasında başta geliyor. Zihnimi dinlendirmek için yoga yapmayı ve doğa ile iç içe vakit geçirmeyi seviyorum. Yeni kültürler keşfetmek ve bu anları fotoğraflamak ise bana hem keyif veriyor hem de kendimi geliştirmemi sağlıyor. Kitap okumak ve puzzle yapmak da zihinsel olarak rahatlamamı sağlayan aktivitelerden. Seyahat ettiğimde doğa yürüyüşleri yapmayı severim; doğayla baş başa kalmak beni her zaman yeniliyor. Gittiğim yerlerde yerel doğal güzellikleri keşfetmek, yapmaktan keyif aldığım aktiviteler arasında yer alıyor.