Toplumsal cinsiyet eşitliği, 21. yüzyılda insanlığın karşı karşıya olduğu en önemli sosyo-politik meselelerden biridir. Bazı toplumlar sunmuş olduğu eşitlikler sayesinde bu konuyu tartışmaktan çok uzak olsa da bizler halen daha kendimizi bu tartışmalar içinde buluyoruz. Türkiye de son yıllarda bu alanda önemli adımlar atmış olsa da hala katedilecek çok yol bulunmaktadır.
Eğitimde Durum:
Türkiye, eğitimde cinsiyet eşitliği konusunda önemli bir ilerleme kaydetmiştir. Okur yazarlık oranında kadın ve erkek arasında büyük bir fark kalmamıştır. Fakat, kız çocuklarının eğitime erişiminde hala bazı bölgelerde problemler mevcuttur. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, kız çocuklarının okullaşma oranları erkek çocuklarının gerisinde kalmaktadır.
Üniversitelerde ise durum daha farklıdır. Son yıllarda, kadın öğrenci oranı erkekleri geçmiştir. 2023 yılı verilerine göre, üniversitelerde %53 oranında kadın öğrenci, %47 oranında ise erkek öğrenci bulunmaktadır. Fakat, akademik kadroda cinsiyet eşitliği sağlanamamıştır. Profesörler arasında kadınların oranı sadece %25’tir.
İşgücünde Durum:
Kadınların işgücüne katılım oranı Türkiye’de hala ne yazık ki oldukça düşüktür. 2023 yılı verilerine göre, kadınların işgücüne katılım oranı %34 iken, erkeklerde bu oran %70’tir. Kadınların büyük çoğunluğu ise düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalışmaktadır. Yönetim kademelerinde de kadın temsili oldukça düşüktür. CEO’lar arasında kadınların oranı sadece %6’dır. Bunların yanında kadınlara iş hayatında uygulanan mobing, baskı ve taciz durumları hala devam etmektedir…
Siyasette Durum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kadın milletvekillerinin oranı da oldukça düşüktür. 2023 yılı verilerine göre, TBMM’de %17 oranında kadın milletvekili bulunmaktadır. Yerel yönetimlerde de kadın temsili azdır. Belediye başkanları arasında kadınların oranı sadece %14’tür.
Şiddet:
Kadına yönelik şiddet, Türkiye’de önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Her yıl yüzlerce kadın şiddet mağduru olmaktadır. Kadın cinayetleri de son yıllarda artmaktadır. 2023 yılında resmi rakamlara göre 370 kadın cinayeti gerçekleşmiştir.
Bu sorun, sadece kadınları değil, tüm toplumu etkileyen bir kanser gibidir. Her gün onlarca kadın, fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddete maruz kalmaktadır.
Bu şiddetin sonuçları ise yıkıcıdır: ölümler, kalıcı yaralar, travmatik deneyimler ve kaybolan umutlar….
Bu konudaki rakamlarda çok utanç verici…
- Türkiye’de her yıl 300’den fazla kadın, erkekler tarafından öldürülmektedir.
- Kadınların %38’i hayatlarının bir döneminde fiziksel şiddete maruz kalmıştır.
- Her 10 kadından 3’ü evlilik içinde şiddet görmüştür.
- Şiddete maruz kalan kadınların sadece %10’u polise başvurmaktadır.
İlerleme Kaydedilen Alanlar:
Son yıllarda, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda birçok yasal düzenleme yapılmıştır. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir adım olmuştur. Ayrıca, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişikliklerle, internette kadınlara yönelik şiddetle mücadeleye yönelik düzenlemeler getirilmiştir.
Toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığı da son yıllarda artmıştır. Sivil toplum kuruluşları ve kadın örgütleri bu konuda aktif rol oynamaktadır. Medyada da toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna daha fazla yer verilmektedir.
Çözüm Bekleyen Sorunlar:
Geleneksel cinsiyet rolleri, toplumda hala önemli bir etkiye sahiptir. Kadın ve erkek için farklı roller biçilmesi, kadınların eşit haklara sahip olmasını engellemektedir. Ekonomik eşitsizlik de toplumsal cinsiyet eşitliği önündeki önemli bir engeldir. Kadınlar ve erkekler arasında gelir eşitsizliği hala devam etmektedir. Siyasi temsilde de cinsiyet eşitliği sağlanamamıştır. Kadınların siyasi partilerde ve karar alma mekanizmalarında yeterince temsil edilmemesi, seslerini duyurmalarını ve politika yapımına etkin bir şekilde katılmalarını zorlaştırmaktadır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi de hala çözüm bekleyen önemli bir sorundur. Mevcut yasaların etkin bir şekilde uygulanması ve şiddet mağduru kadınlara daha fazla destek sağlanması gerekmektedir.
Türkiye, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda son yıllarda önemli adımlar atmış olsa da, hala katedilecek çok yol bulunmaktadır. Eğitim, işgücü, siyaset ve şiddet gibi alanlarda mevcut eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Yasal düzenlemelerin yanı sıra, toplumsal zihniyetin de dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu dönüşüm için eğitim, farkındalık çalışmaları ve sivil toplum kuruluşlarının katkıları önemli rol oynayacaktır.
Kaynaklar:
Türkiye İstatistik Kurumu
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
Kadın Konulu Araştırmalar Vakfı