in ,

#ThrowBack Tasarım Hikayeleri & Cekette Marka Kurucusu Lal Bilgütay

Çok genç bir isim ile yola çıkan çok daha genç bir marka ile beraberiz, Cekette. Üretim felsefesi, tasarıma yaklaşımı ve her geçen gün büyümeyi hedefleyen bir tasarımcıya sahip Cekette markası. Biz de bu hayranlıktan yola çıkarak Lal ile buluştuk ve bu oluşum üzerine detayları konuştuk.

Bir tasarımcıyla tasarımları üzerine konuşmak ne büyük keyif. Nasıl geçti yeni sezon hazırlıkları?

Yoğun ve keyifliydi aslında. Her koleksiyon hazırlığı hep böyledir ya, yine çok güzel hislerle başladı hazırlıklarımız. Beğenilmek de işin en harika kısmı aslında.

Neler bekliyor markada bizi bu sezon?

FW22/23 koleksiyonunda; pantolon, ceket ve etek ağırlıklı 38 parça ürünümüz var. Hem SS22 de hem FW22/23 koleksiyonlarında ileri dönüşüm tekniğinden vazgeçmedik. Her iki sezon da, bu metod ile geliştirilen birçok sürdürülebilir ürün mevcut. FW22 sezonunda olacak olan başka bir yenilik ise, suni/vegan yani plastik deriden vazgeçip onun yerine, insan tüketimi amacıyla kullanılmayan hayvansal yan ürünler kullanıyor olacağız. 

Bir tasarımcının ilham aldığı noktalar genelde merak edilir. Seninkiler neler?

Spesifik bir şey olmamakla birlikte, sanırım zaman geçirdiğim insanlar beni en çok etkileyen faktörlerden. 

Yepyeni bir koleksiyon öncesi markanın kimliğine uygun hikayeyi kafanda oturtma sürecin nasıl ilerliyor? Sence de enerji koyularak yapılan her şeyin bir alıcısı var mı?

Aslında önce o sezonda az çok neler yapacağımı önceden düşünmüş oluyorum. Örneğin FW23 sezonunda artık gerçek deri kullanmak istediğimi biliyordum. İlk başta, gerçek deriden olacak olan ürünleri ürettim ve koleksiyon beraberinde şekillendi. 

Moda dünyası ile trendler büyük bir zincir aslında ve her bir marka bu zincire bağlı. Tasarımcılar olarak sizler de sürekli üreterek bu zincire hayat veriyorsunuz. Her geçen gün dijitalleşmeye başlayan bu dünya için bir gün bu zincire hayat verememek gibi korkuların var mı?

Cekette; zamansız ve cinsiyetsiz ceketler sloganı ile ortaya çıktı. Yani DNA’sının temel yapı taşlarından bir tanesi de zamansız ürünler ortaya koymak. Bu stiller bence genelde bir trende uyarak geliştirilmiş parçalar olmuyor, daha özgün ve kalıcı parçalar oluyor. Bu nedenle de bu zincire bir hayat vermemek gibi bir kaygım yok. 

Sezon çekimleri nasıl geçti peki? Ürünlerin çekim hikayeleri de çok heyecan verici olmalı.

Sezon çekimlerini son 3 sezondur aynı ekiple yapıyorum diyebilirim. Emrecan Sandal hem styling de hem koleksiyonun tasarım aşamasında hem de ilham ve destek aldığım bir dostum. Umur Özcan ise 3 sezondur kampanyalarımızı çekiyor.  Her zamanki gibi samimi ve güzel geçti diyebilirim. 

Hayallerin neler? Kendini ileride nerede ve nasıl bir konumda görüyorsun?

Hayalim tabii ki Cekette’yi elimden geldiğince globalleştirmek ve büyütmek diyebilirim. Ancak çok daha ilerisini pek hayal edemiyorum şimdilik.

Dünya çapında çok rastladığımız tasarımcılarla marka iş birlikleri hakkında ne düşünüyorsun? Böyle birleşmeleri moda dünyası için güçlü buluyor musun?

Bence iş birlikleri özellikle de kreatif sektörlerde çok faydalı oluyor. Çünkü iki veya daha fazla kreatif aynı vizyonda olup bir tasarım ya da olaya başka yönlerden bakabiliyor. Kısacası çok güçlü buluyorum. 

Son olarak vakit kaldıkça kendine özel tasarımlar yapar mısın? 

Aslında git gide daha çok kendimi düşünerek tasarımlar yapıyorum, böylelikle de kendime özel tasarım yapmama gerek kalmıyor.

 

What do you think?

Blazerlarına Kendi Dokunuşunu Kat

#ThrowBack Tasarım Hikayeleri & Jaagravii Marka Kurucusu Naz Sirmen