Kezban Belet
DFW , Özlem Süer kreatif direktörlüğünde 22 Ekim’de Laodikya Antik şehrinde, Burcu Esmersoy’un sunacağı özel bir lansman ile tüm dünyaya
açılmak için gün sayıyor.
DETGİS (Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneği) projesi olan Denizli Fashion Week bu yıl 5.sezonunda dijital olarak gerçekleşecek. Usta moda tasarımcısı Özlem Süer kreatif direktörlüğünde toplamda 12 markanın yer aldığı ilkbahar / Yaz 2022 koleksiyonları, bir birinden farklı ve başarılı çekimler sonrası moda severlerle buluşmayı bekliyor. DETGİS Başkanı Mukaddes Başkaya bu özel projelerinde, koleksiyonlarla
birlikte dijital sunumlar yapmanın verdiği avantajı; Denizli’nin tarihi, kültürel ve coğrafi zenginliklerini de ön plana çıkartarak çekimlerle çok yönlü fayda sağlamaya çalıştıklarını ifade etti.
Moda yazarı Ümit Temurçin’in 5 yıldır proje danışmanlığını üstlendiği DFW’in bu yıl ki proje ekibinde Rönesans Fashion Management kurucusu Akif Örük koreografileri ve tüm organizasyonun yönetimini gerçekleştirdi. Fotoğraf ve video çekim ekiplerine ise Oktay Bingöl liderlik etti. Çekimler sonrası DFW kreatif ekip toplantısı, Özlem Süer’in Nişantaşı’ndaki büyüleyici showroom’un da özel bir kutlama ile taçlandırıldı.
DFW ana sponsoru İskur Group başta olmak üzere diğer önemli destekçiler DENİB (Denizli İhracatçılar Birliği) , Mattex (Tekstil Makina ve Malzemeleri – Tekstil Baskı Sistemleri), Gamateks , Başbuğ Mücevher, DTO (Denizli Ticaret Odası) , Deneks Lojistik , Çizgi Saç Tasarım, Akcan Tur, Tetaş İç ve Dış Ticaret A.Ş, Merkezefendi Belediyesi, Sanal Fuar ve Artepera gibi önemli marka ve kuruluşların böylesi değer katan projeleri desteklemeleri oldukça kıymetli.
DFW S/S 2022’de bir birinde özel koleksiyonlara imza atan; Shikka, The Barine, Muteks Mutlubaşlar Tekstil, Deniz Tekstil, Gelin House Collection,
Yavuz Çehre Tekstil, Aslı Tekstil, Nuba Company, Ecocotton, Little Gusto, Kayteks ve Ozan Tekstil gibi markaların tasarımlarını görmek için
sabırsızlanıyoruz.
Özlem Süer markasının sektörel hassasiyetlerini ve DFW kreatif direktörlük teklifini kabul edişinizi, sizden dinlemek isteriz?
Denizli’nin bende hep çok ayrı bir yeri oldu. Üretici, çalışkan ve öncü bir tekstil kenti olarak her zaman takibimdeydi. Ayrıca 30 yılı aşkın tasarım serüvenimde ve akademisyenlik hayatımda var olan bilgimi genele yayma prensibi ile çalışmak hep idealim oldu. Birikimlerimi paylaşacağım bir projede üretken bir coğrafyada endüstriyle yan yana olmak, değer yaratma hedeflerine katkıda bulunmak büyük mutluluk. Ülkemizin değerlerini öne çıkarmak ayrı bir heyecan.
Denizli Fashion Weeek 2021’in dijital olarak ilk defa sizinle gerçekleşecek olması nasıl bir duygu?
Dijital performanslar pandeminin moda dünyasına bir armağanı… Fiziksel şartları kullanarak, belirlenen mekanlarda yapılan defileler belli bir topluluk tarafından izlenebiliyordu. Oysa dijital olarak dünyaya açılmak çok kıymetli. Moda haftalarının demokratik yüzü oldu ve markaların yaratıcılıklarını daha geniş kitlelere taşıma şansını sağladı.
Bu sezon kaç marka ile çalışacaksınız ve marka DNA’larını nasıl buldunuz?
Denizli’de 12 firmayı ayrı ayrı ziyaret ederek yoğun çalışmalar gerçekleştirdik. Etik anlamda değerleri yüksek, yaptıkları ürünleri aşkla üreten, DNA’ları güçlü yapılarla karşılaştım. Her bir firma ile renkleri, dokuları, siluetleri, trendleri konuştuk ve pazara bakış açılarını değerlendirdik. Her birinin bir hikâyesi olması çok etkileyici. İplikten dokumaya, örgü yüzeylere, baskı ve yenilikçi işlemlere, muhteşem yatırımlar, örnek iş modelleriyle yapılanmalar var. Etkileyici teknolojilere sahip bir yapılanma hâkim… Tasarım ve pazarlama alanlarında da güçlerini arttırma hedefli kıymetli çabalar var. Ziyaretlerimin her biri çok keyifli geçti ve gururlandım. DFW kapsamında bu firmalarla kol kola girmek beni heyecanlandırıyor. Dilerim kıymetli katkılar sağlamışımdır.
Bu sezon bir tema belirlediniz mi? Markaları ne tarz çalışmalar ile desteklemeyi planlıyorsunuz?
Koleksiyonlar özgür alanda dans etsin ve markaların yaklaşımları da iz bıraksın istedik. Bu nedenle ana sunum içinde farklı temalar belirledik ve bu temalar üzerinden renk paletleri ile her bir marka kendi yorumlarını aldı. Çekimler Denizli’de antik kentte yapılacağı için aslında ana temamız Denizlili markaların kendini ifade etme ve lokalden globale gidecek enerji vurgusu ile gerçekleşecek.
Denizli’nin kendi doğasına uygun bir palet oluşturduk. Bu seçkide dünyanın geldiğimiz noktada tüketici eğilimlerinin en zirvesinde olan ev giyimi, rahat günlük stiller, plaj giyimi ve sokak modasının bir kısmının Denizli ile örtüştüğünü düşünüyorum. Bu nedenle koleksiyonu bu doğal platform üzerinde yükseltmeye çalıştık. Modadaki yeni siluet ve styling yorumlarında ihtiyaç duyulan yaklaşımlarını önerdik. Bu seçkide havlu, bornoz, kimono, aktif spor, iç giyim, mayo ve alternatif rahat siluetler gibi çok serbest parçalara odaklanan koleksiyonlar var.
Bu tarz sivil toplum örgütlerinin proje geliştirmesi ve globalleşme süreçlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu birlikteliklerin sektörü yükselttiğine, dinamizm ve etkileşim kattığına inancım sonsuz. Proje geliştirme kabiliyeti her egzersizle daha yükselerek ideale yaklaşan noktalara çıkıyor. Dünyada çok örneği var, lokalden globale değer yaratarak yükselen moda hareketlerinin. Bu değerli çabaların yanında olmak, gelmekte olan yeni nesle gönül borcumuz.
Röportaj: Ümit Temurçin
