in

NAZIM ÜNSAL ABUŞOĞLU | PDI GROUP GENEL MÜDÜR / YÖNETİM KURULU ÜYESİ


Türkiye ile dünya arasında köprü kuran, gelecek için sağlam, bilgili, kültürlü, akıllı nesiller yetiştirmeyi misyon edinmiş; titiz, çağdaş, dinamik, yenilikçi bir vizyonla yola çıkan bir firma PDI GROUP. Eğitim ve öğretimin önemini çok iyi bilen başarılı iş adamı ve firmanın Yönetim Kurulu Üyesi Nazım Ünsal Abuşoğlu, eğitim öğretim yılına yeni başladığımız şu günlerde, son projelerini, yaptıkları yenilikleri ve geleceğimiz olan çocuklarımız için nasıl hizmetler verdiklerini anlattı.  

 

Şu an bulunduğunuz noktada hangi iş alanları ile meşgulsünüz? Tam olarak neler yapıyorsunuz?

PDI Group olarak farklı ülkelerde ve farklı sektörlerde faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Türkiye’deki ana faaliyet alanlarımızı, bilişim/dijital medya ve eğitim olarak sınıflandırabiliriz. Bilişim sektöründe 18 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren PDI Dijital Medya Ajansımız, tecrübesi ve başarılı projeleri ile sektörün öncü firmaları arasında yer almaktadır. Türkiye’deki diğer faaliyet alanımız olan eğitimi, büyük bir sorumluluk gerektiren bir sektör olarak görüyoruz. PDI Group olarak eğitim alanındaki faaliyetlerimizi büyük bir özen, hassasiyet ve vizyonel bir bakış açısı ile sürdürmekteyiz.

 

Başarılı bir iş adamı olarak işinizi taşımayı hedeflediğiniz en üst nokta nedir?

Grubumuzun her alandaki öncelikli prensibi, etkin performans ile yaptığımız işlerden en verimli sonucu alarak başarılarımızı ve yapılan işin kalitesini hep bir adım öteye taşımaktır. Bu kapsamda, çalışmalarımızın miktarından çok, onları başarılı bir şekilde tamamlıyor olmak ve istenileni karşılamak grubumuzun önceliğidir. Kurulduğumuz günden bugüne, şirket faaliyetlerimizde hep bu bakış açısı ile ilerleyerek kalitemizi de koruma amacı ile kontrollü büyüme stratejileri benimsedik. Benim hedeflediğim en üst nokta; hangi sektörde var isek, o sektörde olumlu anlamda ilk akla gelen firma olabilmek.

 

PDI Group olarak eğitim sektörüne olan bakış açınız nedir?

Açıkçası grup olarak üzerine en çok titrediğimiz faaliyet alanı eğitim diyebilirim. Bunu saklamaya gerek yok. Çünkü ailelerimizin en değerli varlıkları olan çocuklarımızı emanet aldığımızın bilincindeyiz. Bizim öncelikli hedefimiz; eğitim ve öğretim hayatları süresince, her öğrencimize ayrı ayrı değer katmak -ki bunun da eğitimde başarının anahtarı olduğuna inanıyoruz. Kurucu firması olduğumuz The British International School Istanbul, gerek akademik yapısı olarak gerek ise eğitim sektöründeki öncülüğü ile sektörde çok önemli bir yere sahiptir. Amacımız, okullarımızın eğitim kalitesini dünya standartlarında en üst seviyede tutmak ve kaliteden ödün vermeksizin kontrollü ve emin adımlarla büyümektir.

 

The British International School’u biraz tanıyabilir miyiz? Ne kadar süredir Türkiye’de faaliyette bulunuyor?

The British International School Istanbul (BISI), 25 yıldır Türkiye’de yabancı uyruklu öğrencilere eğitim veren uluslararası bir okuldur. Öğrencilerimiz, uluslararası çevreye karşı duyarlılık ve kültürel farklılığa yönelik hoşgörü bakış açısıyla eğitim alırlar. CIS (Council of International Schools), COBIS (Council of British International Schools) ve MSA (Middle States Association of Collegesand Schools) olmak üzere, okulumuz sahip olduğu bu 3 ayrı uluslararası akreditasyon ile İstanbul’un tek uluslararası özel okuludur. Bu özelliği ile uluslararası eğitim sektöründe önemli bir yere sahiptir. Cambridge Üniversitesi Uluslararası Sınavları’nı ve Full (Uluslararası Bakalorya) IB Diploma Programı’nı uygulama yetkisine sahip olan okulumuz, uluslararası eğitimdeki iddiasını, her akademik yıl bir adım öteye daha taşımaktadır. Öğrencilerimiz (Uluslararası Genel Ortaöğretim Sertifika) IGCSE programında; son 2 yılda, 3 kez farklı branşta ‘Cambridge Dünyanın En İyisi Ödülü’nü kazanmıştır. Bu programda gösterdikleri 5 veya daha fazla dersi A* ile C arası notlarla tamamlama başarısı, İngiltere’de yüzde 65 olan başarı oranının üzerine çıkmış ve yüzde 85 oranında başarı elde etmişlerdir. Bununla birlikte gururla belirtmeliyim ki; öğrencilerimiz(Uluslararası Bakalorya) IB Diploma Programı’nda üst üste 4 yıl, yüzde 100 başarı göstermiş ve dünya genelindeki not ortalamasının üzerinde IB notları almışlardır. The British International School Istanbul olarak, bu başarının devamlılığı için gerekli standartları korumaya devam ediyoruz.

 

2017 yılında yeni bir okul yatırımı ile Türk öğrencilere de eğitim sunmaya başladınız. Sizi Türk Okulu açmaya yönelten sebepler nelerdir?

Uzun süredir Türk velilerimizden The British International School Istanbul’un uluslararası bölümüne talep almaktaydık. Bu talepler doğrultusunda bir süredir Türk öğrencilerimize yönelik bir okul açmayı planlıyorduk. Uluslararası eğitimdeki tecrübemizi, birikimimizi ve kalitemizi yeni açtığımız karma müfredat ile eğitim verecek olan Türk Okulu’muza taşıyarak bu alanda duyulan bir ihtiyacı karşılamış olduk. Zekeriyeköy Kampüsü’nde açmış olduğumuz yeni okulumuz, TC vatandaşı 3-9 yaş grubundaki Okul Öncesi ve İlköğretim (1, 2 ve 3. sınıf seviyesindeki) öğrencilerini kabul ederek ikinci eğitim-öğretim yılına girmiş bulunmakta. Belgrad Ormanı yakınında, 24 dönüm alanda kurulu okulumuzda öğrencilerimiz, kampüsün sunduğu olanaklar sayesinde doğanın keyfini yaşayarak eğitim almaktadırlar.

 

PDI Group olarak yakın gelecekte eğitim sektöründe yeni yatırım planlarınız bulunuyor mu? Franchise büyüme modeli hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Evet, yeni okul yatırım projelerimiz bulunmaktadır. İlk olarak, yakın bir zamanda yeni Türk Okulu’muzun ortaokul ve lise bölümlerini açmak üzere yatırım yapmayı planlıyoruz. İlerleyen süreçte ise, İstanbul Anadolu Yakası’nda da uluslararası bölümde yeni bir okul açmak projelerimiz arasında bulunmakta. Önceliğimiz, standartlarımızı sürekli yükselterek sahip olduğumuz eğitim kalitesinin dünya standartlarında devamlılığını sağlamaktır. Bunun için de, en başta da belirttiğim gibi kontrollü büyümek ve okullarımızın butik ve özgün yapılarını korumak bizim için çok önemli. Uzun yıllardır ilgimiz ve çalışmalarımızla ortaya çıkardığımız bugünkü The British International School Istanbul’un ve Türk Okulu’muzun, İstanbul içinde genişleme ve büyüme faaliyetlerini sürdürürken yapılarımızı birebir kendi kontrolümüzde ilerletmek istiyoruz. İlerleyen yıllarda, gerekli koşulların sağlanması ve de doğru platformların karşımıza çıkması halinde, farklı şehirlerde ve bölgelerde franchise modeli ile büyüme gündeme gelebilir. Burada bizim için asıl olan; doğru bir planlama ve model kapsamında, eğitim kalitemizin ve yapımızın korunacağından emin olmamızdır.

 

İş yemeklerinizde tercihleriniz nereler oluyor?

Genellikle bulunduğum bölgeye yakınlığına ve mekânın rahat, konforlu bir yapıya sahip olmasına özen gösteriyorum. Malum trafik ve zamanımız çok kıymetli. Öğlen vakti gerçekleşecek olan bir iş yemeği için ofise yakın ve rahat olması önceliğim. Fakat akşam saatlerinde gerçekleşecek bir iş yemeği için genellikle boğazın da tadını çıkarabileceğim yerleri tercih ediyorum.

 

Seyahat etmeyi seviyor musunuz, tercihlerinizi nasıl belirliyorsunuz?

Seviyorum ama ne yazık ki iş seyahatleri dışında çok fırsat bulamıyorum. İş seyahatlerinde biraz da kendime zaman ayırarak gittiğim yerleri keşfetmeye çalışıyorum kısa süreli de olsa. Tatil seyahati olarak, yoğunluktan bana kalan kısa zamanlarımda dinlendirici ve karmaşadan uzak yerleri tercih ediyorum. Ailemle vakit geçirmek olmazsa olmazım ve onları planlarıma dâhil etmek beni mutlu ediyor.

 

Aksesuar olarak ne kullanırsınız, olmazsa olmazınız nedir?
Saat koleksiyonum var. Saat, olmazsa olmazımdır. Kıyafet ve duruma göre saatin yanında farklı aksesuar tercihlerim de olabiliyor tabii ki.

 

Marka seçimleriniz neler, nasıl bir giyim tarzınız var?

Kalıbını ve kalitesini sevdiğim birkaç marka var. En güzeli de, kendime ayırabildiğim kısa zamanlarda, kalıbını bildiğim için denemeden hemen alışveriş yapıp çıkabilmek. İşte genelde corporate/business casual giyinmeyi tercih ederim. İş dışında rahatlık önceliğim.

 

Hobileriniz var mı?

Mutlaka düzenli spor yapmaya çalışıyorum. Günün enerjisini spor veriyor bana. Yıllardır alışkanlık haline getirerek bir yaşam tarzına dönüştürmeyi başardım diyebilirim.

 

What do you think?

Written by bestylemagazine

 10 KARAKÖY OTEL SANAT SEVERLERİ, SANATÇI ARDEN OLUK’UN “İÇSEL ARKEOLOJİ” ADLI SOLO SERGİSİYLE BULUŞTURUYOR!

OBEZİTEYİ ÖNLEYEN SÜPER SAĞLIKLI 10 BESİN