Kasım ayı romantizmi hissetmek, sevdiklerinizle yeni başlangıçlar yapmak için kuşkusuz en mükemmel zaman. Soğuk havanın teninizde bıraktığı hissiyat, doğanın yavaş yavaş kendi kabuğuna çekildiği günler adeta romantizme davet niteliğinde. Kasım’da aşkın başka olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Peki, kasımda sizlere romantizmi iliklerinize kadar hissettirecek bir seyahat rotası çizsek buna cevabınız ne olurdu? Şahane olur diyenler çoktan bir alt satıra geçti bile!
PARİS
Elbette romantizmin başkenti Paris ile açılışı yapmak yerinde olur. Eyfel Kulesi’nin nefes kesen manzarası eşliğinde geçireceğiniz romantik bir akşam yemeği, dünyanın en popüler aşk kilitlerinin asıldığı Pont des Arts’da çıkacağınız bir yürüyüş, bir aşk mabedini andıran Parc des Buttes Chaumont’ın atmosferi Kasım ayında Paris’te olmanız için fazlasıyla geçerli bir sebep. Montmartre Tepesi’nden şehri kuşbakışı izleyebilir ve Seine Nehri kıyısında romantik bir yürüyüş yapabilirsiniz. Akşam yemeği için, ünlü restoranlarda Fransız mutfağının en seçkin örneklerini deneyin. Özellikle “Champagne” tercih edebilirsiniz. Fransız esintileri taşıyan, zarif bir akşam elbisesi, şık bir etek ya da elinize alacağınız kırmızı bir çanta ile Paris ziyaretinizde tüm gözleri üzerinize çekebilirsiniz.
VENEDİK
Ah Venedik! Aşıklar, aşkı arayanlar ve aşık olup gidenlerin şehri… Her mevsim canlı, her mevsim rengârenk ama Kasım’da hep romantik… Dingin ve huzur veren atmosferi eşliğinde çıkacağınız bir gondol turu, Bridges of Sighs’da dolaşırken karşılacağınız romantik mimari, Avanspettacolo Theatre & Restaurant’ta sanat kokan bir akşam yemeği eminiz ki Kasım’da ruhunuza çok iyi gelecek. Zarif deri botlar, içinizi ısıtacak triko elbiseler Venedik ziyaretinizde sizi çok daha iyi hissettirebilir. Venedik’in rengarenk sokaklarında yapacağız siyah kombinler ile farklı bir izlenim yakalayabilirsiniz.
VİYANA
Klasik müziğin başkenti Viyana… Konserler ve opera performansları, romantizmi doruk noktasına çıkarır. Her bir sokağında sanki bir masalın içindeymiş gibi hissettirir… Schönbrunn Sarayı’nı ziyaret ederek İmparatoriçe Sisi’nin ayak izlerini takip etmek Viyana tatilinize ayrı bir anlam kazandırır. Akşam yemeğinde Viyana schnitzelini tatmak için ünlü bir Viyana kafe veya restoranına gidin. Zarif bir akşam yemeğinde tercih edeceğiniz Gucci bir etek, rahat ama bir o kadar da gösterişli Balmain bir ceket ve şık bir clutch kesinlikle Viyana valizinizde olması gereken parçalar.
PRAG
Prag’ın gotik mimarisi, tarihi köprüleri, bir ressamın elinden fırlamış gibi duran binaları aşıkları çekmek için bir cazibe merkezi. Soğuk havanın yavaş yavaş hissedilmeye başlandığı Kasım ayında, Prag sokaklarında atacağınız her adım içinizi ısıtmaya fazlasıyla yeter. Prag Kalesi’nin ( Hradcany) muhteşem Ortaçağ manzarası, üç kilometrelik Kral Yolu’nda açılan Noel standlarının enerjisi ihtiyacınız olan seyahatin bir anahtarı gibi. Bohemya stili bir elbise, Prag soğuğun göz önüne alınca kalın bir kaban ve şık bir fular gideceğiniz her mekanda kurtarıcınız olabilir.
PETERSBURG
Avrupa’nın dördüncü büyük şehri Petersburg, Petro’nun hayal ettiği ve Avrupa şehirlerinden daha büyüleyici bir şehir kurmak istediği serüven dolu bir şehir burası. Mimarisi ile ziyaretçilerini büyüleyen; sanatı her zaman canlı tutan kültürel bir şehir burası. Baltık Denizi’ne karşı izleyeceğiniz gün batımı ise Petersburg seyahatinizin alametifarikası olacak. Tahmin edersiniz ki Kasım’da Petersburg bir hayli soğuk… Yanınıza alacağınız yün kazakları şık bir kadife etek ve göz alıcı deri botlarla eşleştirebilirsiniz. Toprak tonlarında hazırlayacağınız valiz Petersburg için oldukça ideal tercih.