Hande Subaşı - Ağustos 2021

Çok uzun yıllardır ekranlardan tanıdığımız bir isim Hande. Her geçen gün projelerine yenisini ekleyerek, başarılarını da katlamayı hak eden bir oyuncu. Oyunculuğunun yanı sıra müzik ve spor tutkusuyla da daima bizi kendisine hayran bırakanlardan biri. Çok fit, müthiş güzellikte, daima çalışıp hiç pes etmeyen bir enerjide. Pandemi sürecinde biraz yavaşlasa da şimdilerde harika bir projenin içerisinde yine; Baht Oyunu. Bu yolculuğa nasıl başladı ve bu zamana gelene dek neler yaşadı, hepsini Ağustos BeStyle Magazine dergisinde konuştuk. BeManagement bünyesinde yer alan Hande’yi yakın zamanda yepyeni birçok yapımın içerisinde göreceğimizden eminim. İyi ki varsın, sayende seninle çok güzel bir çekime imza attık. Buyrun, siz de hayran kalacaksınız!

2005 Miss Turkey birincisisin. Sonrasında da Miss World yarışmasında Türkiye’yi temsil etmiş birisin. Bugün ki Hande Subaşı’nın yolculuğu böyle mi başlamış oldu?
Aslında yolculuğum Ankara’dan İstanbul’a gelişimle başladı ve modelliğe adım atmamla başladı. Sonrasında Ayla Algan’dan Ekol Drama’da oyunculuk eğitimine başladım akabinde Miss Turkey‘ye katıldım. Sonrasında şans benden yana oldu.
Dizi ve film oyunculukların da 2006 yılı itibariyle hızla yükselişe geçti. Yer aldığın projeler de başarılı yapımlar oldu hep. Nasıldı o dönemler senin için?
Evet çok güzel projelerde yer aldım. Tabii ki her zaman için çok daha iyisi vardır, hep daha iyisi vardır ama bu konuda şanslı olduğumu düşünüyorum. İçinde yer aldığım için hep çok mutlu olduğum ve her anının tadını çıkardığım işlerde bulundum. Kariyerime de her birinin hep bir artı kattığını düşünüyorum.

Canlandırdığın roller arasında en çok Hande’ye benzeyen karakter hangisiydi?
Birebir bana benzeyen diyemem ama imrendiğim ve içinde kendimi de bulabildiğim aynı zamanda onun gibi olmak istediğim, beni bu konuda en çok yükselten karakter Aykız oldu. Hep benim için çok özel ve ayrı bir yeri olacağına inanıyorum. Tabii bir karakteri canlandırmak belirli noktalarda çok iyi oluyor; başka bir pencereden bakıyorsunuz ve olmadığınız veya olamadığınız birini hissediyorsunuz. Aykız, çok kuvvetli bir karakterdi. O yüzden çok imrendiğim ve hayatım içerisinde yer vermek istediğim bir karakter oldu.
‘Bahtiyar Ölmez’ yapımından sonra bir süre ara verdin oyunculuğa. O dönemde müzik konusunda daha da aktifleştin. Müziğe karşı hep ilgin var mıydı?
‘Bahtiyar Ölmez’ yapımı üzerinden uzun bir süre geçti, hayatımın içinde hep müzik vardı. Çocukken Trt Ankara Radyosu Çocuk Korosu’nda 4 yıl eğitim aldım, sonrasında 2007 yılında ‘Şarkı Söylemek Lazım’ adlı televizyon programında yer aldım, yer aldığım projeler de konuk olduğum programlarda şarkı söyleyerek hayatımın bir noktasında müziği hep hayatımın içinde tutmaya çalıştım. Canlı performans benim için hep çok çekici çünkü iki saat boyunca sahnede harika bir orkestrayla beraber bizi dinlemeye gelen, sahnemizi izlemek isteyen insanlarla bir duyguyu ve düşünceyi paylaşmak tarif edilemez bir şey. İnsanların mutluluğuna, keyfine dahil olmak çok keyif veriyor bana. Canlı sahne performanslarının yanı sıra ben tiyatro sahnesinde de müzikle iç içe olmaktan çok keyif alıyorum ve ikisini bir arada yapabilmek bambaşka bir tat oluyor.

Hande Subaşı ile gerçekleştirdiğimiz bu çok özel röportajımızın tamamına; BeStyle Magazine App, Dergilik, dMags, Dijital Basın ve Google Play Kitaplık’tan ulaşabilirsiniz.
Röportaj: Tuğçe Orçunus
Fotoğraf: Emre Yunusoğlu
Moda Editörü: Hakan Öztürk
Makyaj: Erkan Uluç
Saç: Ferit Belli, No21
Backstage: Hakan Sözmen
Moda Editörü Asistanları: Fırat Gençdoğan, Selin Arslan
Supervisor: Sinan Arslan
Retouch: Enes Yurtbay
Dijital İçerik Direktörü: Tuğçe Orçunus
Dijital İçerik Editörü: Nayman Batımor, Kezban Belet, Yaren Aktürk
Swissotel The Bosphorus’a Teşekkürler