Ekim Kapak Yıldızı Leyla Lydia Tuğutlu!

Sakinliği ve güzelliği ile tanınan bir oyuncu Leyla Lydia. Naifliği oyunculuğuna da yansıdığı için işleri konusunda oldukça hassas ve seçici. Bu zamana kadar çok farklı karakterlere hayat verdi ve hepsinin de başarısıyla üstesinden geldi. Şimdilerde dönüp baktığında kendisiyle gurur duyduğu işlere imza atmış olmanın keyfini yaşıyor. Ve aynı zamanda anneliğe hazırlık yolcuğunda.
Leyla ile hem geçmiş tecrübeleri hem de ileriye dönük projeleri hakkında detaylı konuştuk ve iyi bir çekime imza attık. Siz de çok seveceksiniz.
RÖPORTAJ: TUĞÇE ORÇUNUS
FOTOĞRAF: EMRE İBİŞ
STYLING: MURAT ŞENTÜRK-BİRCE KÖŞ
SAÇ: MUTLU AHMET SİNAN
MAKYAJ: PELİN PEHLİVANOĞLU
VİDEO: YİĞİT GÜVEN
FOTOĞRAF: ASİSTANIYUSUF EROL
MAKYAJ ASİSTANI: FUNDA KONAKÇI
DİJİTAL İÇERİK DİREKTÖR: ÜTUĞÇE ORÇUNUS
DİJİTAL İÇERİK EDİTÖRLERİ: NAYMAN BATIMOR, KEZBAN BELET, HAMİYET AKTAŞ

89 doğumlusun ve Alman bir anne ile Türk bir babanın kızısın. Küçük yaşta Türkiye’de başlayan ilkokul eğitiminle birlikte piyanoyla buluşmuşsun. Müziğe olan tutkun ile başlayalım mı?
Müziğe olan ilgimin daha bebekken başladığını söyleyebilirim. Anadilim Almanca olduğu için babam benimle öğrenmem için Türkçe konuşuyormuş. Dili hızlı öğrenmemin sebeplerinden biri Türkçe şarkılar dinlemek ve onları ezberlemek. Yani o zamandan başlamış aslında müziğe olan ilgim. Okula başlamadan önce piyano eğitimi almaya başladım Türkiye’de. Daha sonra devlet konservatuvarında yarı zamanlı müzik eğitimi aldım. Orada da keman eğitimi aldım. Lise döneminde okulla birlikte yürüttüğüm müzik eğitimine ara verdim.
Akabindeki keman derslerinden sonra mankenliğe adım atmışsın. Nasıl dönemlerdi senin için?
Ergenlik döneminde modelliğe ciddi bir ilgi başladı bende. Herhalde etrafımda çok söyleyen olduğu için. Boyum yaşıtlarıma göre uzundu. Bir de o dönem takip ediyordum modelleri ve tasarımcıları. Bir tanıdığımız o zamanın en iyi modellik yarışması olan Best Model’e girmemi tavsiye etmişti. 15 yaşındaydım yarışmaya girdiğimde, iyi bir tecrübe oldu benim için. Sonrasında iyi markaların ve tasarımcıların defilelerine çıktım.
Mankenlik sonrası da hızla yükselişe geçen oyunculuk kariyerin başlıyor. Oyunculuk hedefin hep var mıydı?
Oyunculuk serüvenim Miss Turkey ile başladı. Yarışmadan hemen sonra spikerlik & sunuculuk eğitimi almaya başladım. Aynı zamanda paralel olarak Habertürk ve Bloomberg Ht kanalları için çalışmaya başladım. Hedefim anchorwoman/spiker olmaktı. O sene ilk dizim olan Es-Es için teklif geldi. Yıllarca oyunculuğun yanında sunuculuk yapmaya devam ettim.
İlk 2009’da ES-ES dizisiyle başladı oyunculuk maceran, üstelik başrol. İrem karakterinin sendeki yeri ayrı olsa gerek. O dönemki tecrübelerini dinleyebilir miyiz?
Hiç set tecrübem yoktu. Her şeyi sette öğrendim diyebilirim. Hem heyecanlı hem de çok keyifli bir dönemdi. Dizi Eskişehir’de çekiliyordu ve genç bir ekiptik. Çoğumuzun ilk setiydi. Güzel anılar biriktirdiğimiz bir setti.
Sonra Kirli Beyaz, Karadayı, Kiralık Aşk, Tatlı İntikam derken liste uzuyor. Karakterlere hazırlanma süreçlerini merak ediyoruz.
Çok farklı karakterler oynama şansım oldu. Komedi, dram, dönem işleri. İşimi çok ciddiye alan biriyim hatta biraz sıkıcı bile olabiliyorum bu konuda. Tabii dizilerin hazırlık aşamalarında çok vaktimiz olmuyor maalesef daha uzun bir çalışma için ama set başlayana kadar her günümü ezber yaparak, okuyarak geçiriyorum. Her karaktere bir şeyler katmaya çalışıyorum. Bence oyuncu her işinde farklı görünmeli, farklı oynamalı. Beni ilk görüşte tanıyamadıklarında mutlu oluyorum, böylece iyi bir iş çıkardığımı anlıyorum.
Bu karakterlere hazırlanırken hiç ürktüğün, ya altından kalkamazsam dediğin oldu mu hiç? Ya da oluyor mu?
İnan bana bu her seferinde oluyor. ‘Nasıl olsa hallederim’ diyen rahat bir tip değilim. Yukarıda da dediğim gibi takıntılıyım bu konuda. Disiplinliyim. Her işim farklı olsun istiyorum, zoru seviyorum ama ürktüğüm çok oluyor. Belki de beni cezbeden şey yeniye korkarak yaklaşmak… İyi olmama yardımcı olan şey.
Çok ses getiren, özellikle Çağatay Ulusoy ile olan uyumunuzun uzun süre konuşulduğu Delibal filminin hafızalara kazınmasının en önemli sebepleri neler sence?
Senaryosu çok güçlü bir iş. Hatırlıyorum da bana geldiğinde bir nefeste okuyup çok etkilenmiştim. Senaryo, yönetmen, oyuncular… Doğru bir kimya yakaladık. Hepsi bir araya gelince iyi bir iş çıktı ortaya. Onun dışında uyum konusuna gelirsek de izleyicinin takdiri. Onlar sevmiş demek ki.

Cebimdeki Yabancı da oldukça beğeni toplayan bir filmdi. Çok iyi isimlerden oluşan bir kadronun başarısı bu. O kadar beğenilen ismin bir araya gelmesiyle çok eğlenceli bir set ortamının olduğunu düşünüyorum. Nasıl bir tecrübeydi senin için?
Eğlenceliydi ama bir oyuncu için çok öğretici bir setti. Tek plan olan çok sahne vardı ve diyalogların birbirini tamamlaması, doğal şekilde akması önemliydi. Film setinden çok tiyatro sahnesi gibiydi. Ferzan ve Serra ile çalışabildiğim için mutluyum.
2008 Miss Turkey birinciliğine dönelim mi? Müthiş bir his, harika bir başarı ve belki de hayatının en önemli adımlarından biri. Nasıl bir dönemdi ve beraberinde neler kattı hayatına?
Dönüp baktığımda aslında birçok şeyin başladığı, iyi ki dediğim bir dönem. Benim için unutulmayacak yıllar geçtikçe daha da değerli olan bir an. Oyunculuk serüvenim orada başladı. Bana birçok konuda yeni kapılar açtığını düşünüyorum.
2.7 M takipçin ile sosyal medyada oldukça ilgi gören bir oyuncusun. Bu orana rağmen günlük hayatını da sürekli göz önünde yaşayan biri değilsin. Özellikle herkesin adeta orada yaşadığı
bu sosyal medya çılgınlığı senin için ne ifade ediyor?
Sosyal medya ile ilişkimi tanımlamak zor. Bir yandan beni takip edenlerle orada buluşabilmek, onların desteklerini görebilmek bana iyi geliyor. Öte yandan orada gerçek olmayan da bir taraf var ve bu benim canımı sıkıyor. Bu sahteliği kırmaya çalışan, güzel içerikler paylaşanlar da var elbette. Benim için sosyal medya işimi paylaştığım bir platform. Özel hayatımdan da içimden geldiği şekilde paylaşım yapıyorum. Sadece sürekli o dünyada yaşamak istemiyorum galiba. Fazlası ruhuma iyi gelmiyor.
Son dönemlerde dijitalleşme konusunda dünyada yepyeni projeler hayata geçiyor. Senin de hedeflerin arasında bu projelerde yer almak var mı?
Evet dijitale hızla giden bir dünya var ve çağa ayak uydurmak gerek. Ben de tabii ki içime sinen bir projede olmayı çok isterim.
Yepyeni bir his yaşadığın bu önemli dönemini nasıl geçiriyorsun? Bir hamile olarak neredeyse hiç kilo almamışsın, nasıl başarıyorsun bu fit kalma işini?
Sürecin başından beri kilo alma korkusuyla yaşamıyorum. İlginç bir şekilde bedenimle ilgili hiçbir kaygı taşımıyorum. Bu konuda çok samimiyim. Yemek yemeyi normalde de çok seven biriyim ama abartmıyorum, daha önce nasıl yiyorsam öyle yiyorum. Şeker tüketmiyorum mesela. Bedenen fit kalmak kadar bence mental hazırlık da çok önemli. Her gün yoga yapıyorum, yürüyorum. Bulabildiğim iyi kitapları okuyorum. Doğala ve doğruya en yakın bilgileri bulabildiğim kaynakları. Hamilelikle ilgili bile ne kadar bilgi kirliliği olduğunu gördüm. Bu dönem bana çok şey öğretiyor diyebilirim.
Yaş aldıkça kendinde ve oyunculuğunda farklı neleri gözlemliyorsun?
Neyin önemli olup neyin olmadığını daha net görüyorum. Tecrübeyle birlikte neleri tercih etmem gerektiğini biliyorum. Kendime daha anlayışlı olabiliyorum. Yaş aldıkça yaklaşımın daha olgun ve yapıcı oluyor.
Çok sakin bir yapın var gibi karşıdan. Sınırlarını zorlayan biri misindir? Yoksa risk almak için üzerinde birçok kez düşünür müsün?
Sakinim. Çok sabırlıyım ama sabrım taşarsa da biraz ters olabiliyorum. Heyecanlı bir tarafım var ama çok belli edemiyorum. Risk almayı sevmesem ve çok düşünsem de risk aldığım çok olmuştur. Sonucunu gördüğümde kararımın doğru olduğunu anlarım. Özellikle işimle ilgili.
Yakın gelecekte gerçekleştirmeyi çok arzuladığın bir proje var mı kafanda?
Eşimle birlikte uzun zamandır üzerinde çalıştığımız bir projemiz var. Onun için görüşmelerimiz devam ediyor. Yakın zamanda çekilmesini ve dijital platformda yayınlanmasını hayal ediyoruz. Yeni başladığımız, yazım aşamasında olan bir komedi filmimiz var. Onun dışında aklımızda farklı türlerde film fikirleri var ve onları da hayata geçirmek istiyoruz. Biraz yapım ve üretim sürecine girmek, oyunculuğun yanında dünyasını kurduğum bir işi yapmak, kreatif taraf da heyecan veriyor.
