in

Ariş Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş

Türk mücevher sektörüne ‘ilk’ lerle imza atarak yön veren ve 116 yıllık deneyimiyle sektörün en köklü markalarından biri olan Ariş Pırlanta; atalarının Mardin’de başlayan asırlık hikayesini her geçen gün mağazaları ve özel tasarımlarıyla büyütmeye & istihdam sağlamaya devam ediyor. Bu önemli atılımların arkasında son derece başarılı, işini çok seven, yenilikçi ve inovatif bir iş insanı var. Ariş Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş ile mücevher ve pırlanta dünyasındaki yenilikleri konuştuk.  

RÖPORTAJ: MUKADDES KAYA

Şu an bulunduğunuz noktada işinizi nasıl tanımlıyorsunuz, şirketinizde hangi kollarda faaliyetler gösteriyorsunuz?

Kuyumculuk sektöründe altın ve pırlantalı mücevher alanında faaliyet göstermekteyiz. İşimiz; mutluluğa, insanların birbirini mutlu etmesine, kişinin kendisini iyi hissetmesine tasarımlarımızla ve mücevherlerimizle aracılık etmek. Bunu yaparken de daima en güzelini, en iyisini, en yenisini gerçekleştirmek için çok çalışmak, ilkleri hayata geçirebilmek, güvenilir ve kaliteli olmaktan ödün vermeden yol alabilmek olmazsa olmazlarımız arasındadır.

Başarılı bir iş insanı olarak işinizi taşımayı hedeflediğiniz en üst nokta nedir?

İş yaşamımla ilgili bir değerlendirme yaptığımda kişisel olarak iş hayatımda istediğim pek çok şeyi yapabildim, yapamadığım şeylerin ise öyle olması gerektiği için gerçekleşmediklerine inanırım. Çoğu kimsenin cesaret edemediği pek çok şeye adım attım iş yaşamım boyunca. Kimsenin yapmaya cesaret edemediği ilkleri, koleksiyonları, yenilikleri hayata geçirdim. Mesela Semboller Koleksiyonu; insan saçı, dişi kullanılarak hazırlanan mücevherlerin yer aldığı Sachi ve Dishi Koleksiyonları, Parmak İzi koleksiyonu ve bunun gibi pek çok koleksiyon herkesin yapmaya cesaret edemeyeceği koleksiyonlardır.

Hedeflediğimiz noktaya gelirsek; Ariş Pırlanta’nın markalaşma yolculuğu 1906 yılında Mardin’de küçük bir atölyede başladı. O dönemden bu yana dört kuşaktır, markalaşma ve kurumsallaşma yolunda önemli yollar katettik. Öncelikli hedefimiz her zaman Ariş Pırlanta’yı dünya çapında bilinir, tanınır bir marka haline getirmek olmuştur.

Sizin sektördeki en önemli farkınız nedir peki?

En önemli özelliğimiz yeniliği, farklılığı ön planda tutmamız. Bir kere daima farklı ürün yapmayı hedefliyoruz. Daima fark yaratıyoruz. Yani standart yapılmış bir şeyi veya başkasının yaptığı bir işi kesinlikle yapmayı kabul etmiyoruz. Ne yapacaksak farklılık yaratıyoruz. Eğer klasik bir tektaş yapacaksak bile kolları daha başka bir yapıda olmalı veya cilası daha değişik. Kendimizden güzellik katmadan onu piyasaya çıkartmıyoruz. En klasik tasarımda bile bu böyledir. Kaldı ki biz genelde hep yapılması imkânsız gibi görülen şeyleri yaptık.

Pek çok konuda ilklerimizle sektörümüzün öncüsü olduğumuzu ve sektörümüzde adeta bir okul olduğumuzu söyleyebilirim. İlk günden bu yana bizim bünyemizde yetişen pek çok çalışanımız daha sonra sektörde başka firmaların kurulmasında rol oynamış, gelişmelerini sağlamıştır. Sektörde ilk reklam ve tanıtım çalışması, ilk mağaza, ilk fuar katılımı, ilk defile, ilk e-ticaret sitesi gibi adımlarımız sektörümüzün gelişmesine de katkı sağlayan adımlardır. Bizi rakiplerimizden ayıran en önemli unsurlardan biri de inovatif koleksiyonlarımızdır. Parmak İzi, Anne-Çocuk, Yaprak, Semboller, Habbe gibi eşi olmayan koleksiyonlarımız uzun yıllara dayanan tecrübemizle harmanlanarak ortaya çıkmış farklı koleksiyonlarımız arasındadır.

Yurt dışı çalışmalarınız var mı? Sektörünüzdeki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Halihazırda Almanya Berlin’de bir mağazamız ve satış noktalarımız bulunuyor. Ariş Pırlanta’nın en önemli vizyonlarından biri olan “dünya markası olma” vizyonu kapsamında, yurt dışında yeni mağazalar açmaya hazırlanıyoruz. Almanya en aktif olduğumuz ülke.  İngiltere, Amerika, Hollanda, Avusturya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde mağazalaşma ile ilgili hazırlıklarımız sürüyor. 2020 yılı itibariyle yurtdışında Kırgızistan ve Moğolistan’da yeni satış noktalarımızla hizmet vermeye başladık. Yakın zamanda Irak’ta bir franchise mağazamız hizmete açıldı. Perakende mağazalarımızla yurt dışında büyümemizi sürdüreceğiz. Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, İsviçre, Romanya ve Hırvatistan’ın da aralarında bulunduğu 15 ülkeye ihracat yapıyoruz. Moğolistan ve Türki Devletler ile de ön anlaşmalar yaptık. İhracat yaptığımız ülkelere yenilerini ekleyerek önümüzdeki yıl, 21 ülkeye ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. En büyük hedefimiz 2030 yılına kadar dünyaca bilinen bir marka olmak.

2022-2023 yılında hem yurt içi hem de yurt dışında açacağımız yeni mağazalarla büyümemize hız vereceğiz. Bu çerçevede yatırımlarımızın büyük bölümünü yurt dışı yapılanma ile yurt içinde bayi, satış noktası oluşturma – geliştirme, marka yatırımı ve dijital yatırımlar oluşturacak.

İçinde bulunduğumuz dönem ve getirdiği değişimlerle ilgili de konuşan Güzeliş, son birkaç yılı ve geleceğe dair planlarını şu şekilde aktardı: “Ariş Pırlanta olarak 1906 yılında Mardin’deki küçük bir atölyede başlayan ve 4 kuşaktır devam eden yolculuğu bugün, yurt dışındaki öncü markalardan biri olma yolunda ilerleyerek sürdürüyoruz. Geriye dönüp baktığımızda Ariş’in yolculuğunun başladığı bir asırdan uzun süre boyunca çeşitli etkenlerle (krizler, salgınlar, savaşlar vb) dünya düzeninin yeniden ve yeniden şekillendiğini, dengelerin defalarca değiştiğini görüyoruz. Pandemi süreci de alışkanlıkların değiştiği, dengelerin bozulup yeniden kurgulandığı yepyeni bir dönem oldu. Dünyamızın, insanlığın, çoğumuzun önemsemediğimiz kaynakların önemini kavradığımız, farkındalıklarımızın artığı, içimize döndüğümüz ve keşfettiğimiz bir süreç yaşadık, hala da yaşamaktayız. Dünyada dijital dönüşümün hızlandığı, ekonomik düzenin, şirketlerin, iş yapma modellerinin online dönüşüme hizmet edecek şekilde evrildiğini görüyoruz. Pandemi; yaşamlarımızda, çalışma hayatımızda kalıcı değişikliklere neden oldu. Tüketici davranışlarında ve iş süreçlerinde değişim trendlerini hızlandırdı. Dijitalleşme artarak devam edecek. Her şeyden önce buna yönelik çalışmaların devam etmesi, hızlandırılması gerekiyor. Şirket olarak uzun yıllara dayanan deneyimimizi vizyoner bir bakış açısıyla harmanlayarak yenilikçi bir yaklaşımı esas almaktayız. Dolayısıyla geleceğe yönelik planlarımızda dijitalleşme, sürdürülebilirlik, verimlilik, çevre duyarlılığı gibi başlıklar ilk sıralarda yer alıyor.”

Ülkemizdeki ekonomik gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geride bıraktığımız son 2-2.5 yıla pandemi damgasını vurdu. Pandemiyi her ne kadar geride bırakmış olsak da o dönem, küresel ekonomide yeniden yapılanmalara yol açtı. Bu süreç bittiğinde yeni bir düzen söz konusu olacak. Pandeminin tüm dünyada yarattığı bir işsizlik, tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi etkileri var.  Bu doğrultuda ekonomide, yeniden şekillenmekte olan dünya düzenine göre değişiklikler olacak. Tabii ki dünyanın pek çok ülkesi gibi ülkemize de yansımaları oldu. Gerek istihdam kayıpları gerekse TL’nin durumu, enflasyon gibi unsurlarla Türkiye açısından 2021 ve 2022 yılları bir geçiş dönemi gibi oldu. Umuyoruz ki 2023 yılında dünya ve Türkiye için şartlar daha iyi olur.

İş yemeklerinizde tercihleriniz nereler oluyor?

Merkezimiz Cağaloğlu’nda olduğu için genellikle lezzetinden, kalitesinden emin olduğum, sıklıkla gittiğim yerleri tercih ediyorum. Tabii zaman zaman farklı lokasyonlardaki yine daha önce gittiğim yerleri de tercih edebiliyorum.

Seyahat etmeyi seviyor musunuz tercihlerinizi nasıl belirliyorsunuz?

Seyahat etmeyi severim. Ailemle ve dostlarımla birlikte yeni yerler keşfetmeyi, güzel hatıralarla dolu seyahatler gerçekleştirmekten keyif alırım. Çocuklarım ve torunlarımla birlikte şehir hayatından ve karmaşasından uzakta, doğayla iç içe olduğumuz, sakin, huzurlu tatiller yapmaktan hoşlanıyorum. Tatillere üç nesil bir arada çıktığımız için herkesin keyif alabileceği bir ortam olmasına dikkat ediyoruz. Genellikle çok kalabalık olmayan, keyifli butik otelleri tercih ederim. Seyahatlerimizi planlarken, keşfetmek, yeni yerler görmek öncelikli olurken, özellikle yaz dönemi seyahatlerimizi dinlenebileceğimiz, arınabileceğimiz, pozitif enerji depolayabileceğimiz şekilde organize etmeye çalışıyoruz. Kış aylarında, hafta sonlarında en sık tercih ettiğimiz yerlerden biri de yurt içinde şehir merkezine yakın olmasına rağmen doğayla buluşabildiğimiz, keyifli zaman geçirebildiğimiz Şile. Yurt dışında ise Macaristan, İtalya-Sicilya, Güney Afrika, Londra ve daha birçok ülke ve şehirlere keyifli geziler gerçekleştiriyoruz. Ayrıca kültür turlarından, yeni yerler keşfedebileceğim gezilerden de hoşlanırım ve fırsat buldukça katılmaya çalışırım.

Marka seçimleriniz neler, nasıl bir giyim tarzınız var?

Özellikle seçtiğim markalar yok. İçinde rahat ettiğim, kullanım kolaylığı sağlayan kıyafetleri tercih ederim. Günlük yaşamımda spor / casual giyimi tercih ederim. İş hayatımda ise daha klasik bir çizgim vardır.

Aksesuar olarak ne kullanırsınız, olmazsa olmazınız nedir?

Saat genellikle tercih ettiğim bir aksesuardır.

Yoğun bir iş temponuz var, hobilerinize fırsat tanıyabiliyor musunuz mesela?

Günlük hayatın yoğunluğu içinde bir şeye kanalize olup vakit ayırabilmek önemli bir meziyet. Her günümü keyifli geçirmeye ve her yaptığım şeyden keyif almaya çalışıyorum. En çok keyif aldığım şeylerin başında ailemle vakit geçirmek, okumak ve araştırmak gelir. Sabah saatlerinde günlük işlerimle ilgilenir, varsa toplantı ve görüşmelere katılırım. Öğlen saatlerinde ve sonrasında dostlarımla bir araya gelir, fikir alışverişinde bulunurum. Gün içinde belli saatlerde internet ve sosyal medyaya zaman ayırır, trendleri, son gelişmeleri takip ederim. Akşam saatlerini de ailemle geçiririm.

What do you think?

Written by Kezban Belet

Ekim Kapak Yıldızı Leyla Lydia Tuğutlu!

Dekorasyonda Maviyi Kullanmanın 5 yolu