Yeni bir yıla başlamanın heyecanını yaşadığımız şu günlerde hepimizin farklı telaşları oluşmaya başladı. Yeni yıla dair yeni planlar, yeni başlangıçlar yapılmaya ve radikal kararlar alınmaya başlandı. Tahmin edersiniz ki yazılı olmayan bir kuraldır; ‘yeni’ olan her şey için bir beklentimiz vardır. Peki beklentiler sadece üzer mi?
Yeni olan her şey genelde insana iyi gelir. Farklı deneyimler, alışık olmadığımız başlangıçlar, tertemiz bir sayfa… Belirsizlik, ne kadar rahatsız edici bir durum ise net ve ön görebildiğimiz şeyler de bir o kadar rahatlatır. Peki hayatımız her zaman planladığımız şekilde mi ilerliyor? Her şey kuralına uygun mu oynanıyor? Bu soruya ‘evet’ diyebilen insan sayınının oranını gerçekten düşük olmalı. Pandemi ile birlikte hayatımızın bir rutini haline gelen ‘akışta kalmak’ deyimi geçtiğimiz son bir yıl içinde biraz popülerliğini yitirmiş durumda. Akışta kalmaya çalışıyoruz ama toplumsal gündemler, sosyolojik olaylar, doğal felaketler planladığımız akışı bir anda bozabiliyor. ‘’Akışta kalamıyoruz, planlı da yaşayamıyoruz. Peki biz nasıl yapalım o zaman?’’ dediğinizi duyar gibiyim. İşte böyle bir durumla baş etmek durumunda kaldığınızda anlık süreçleri yönetmeyi iyi bilmelisiniz. Planlarınız, projeleriniz, hayalleriniz için illa da A planı olacak diye bir şey yok. Sizi mutlu edecek bir B planınızda olmalı. Kendinizi sonsuz beklentiler ile kalıplara sokup, beklentinizin karşılanmadığı durumlarda üzgün olma haline alışmamalısınız. Kıssadan hisse dememiz o ki 2020’li yıllar hayatın her alanında mutlaka bir B planımızın olması gerektiği yıllar.
Peki sizin 2024 yılı için B planlarınız neler?
There is no gallery selected or the gallery was deleted.