bestylemagazine
Kış kapıyı çalmadan, hazır uzun bir tatil de yoldayken sınırların dışına çıkıp maceraya atılmaya ne dersiniz? Keşfedilmemiş yerleri, hayallerde kalan uzak rotaları gün yüzüne çıkarmanın tam zamanı. Alışagelmiş tatil rotalarından vazgeçip, gerçekliğini sorgulayacağınız manzaraların içinde kendinizi bırakmak isterseniz, hazırladığımız liste tam size göre!
Güney Afrika Cumhuriyeti, Cape Town
Avrupa kıtasına en uzak ve iki okyanusun birleştiği nokta Cape Town… Türkiye ile zıt iklimlerin yaşandığı bu Güney Afrika cennetinde, beklentilerinizi geniş tutabilirsiniz. Çünkü aradığınız her şeyi bulabileceğinizi garanti ediyoruz. Amacınız ister penguenlerle vakit geçirmek ister yeşil ile mavinin tadını çıkarmak olsun, Cape Town size her fırsatı sunuyor. Tarihsel geçmişi oraya olan hislerinizi de etkileyebilir. Her sokak ve manzara halkın vermiş olduğu mücadelenin hala izlerini taşırken, yöresel lezzetlerin ve dokunun içinde kendinizi bırakabilirsiniz. İstanbul’dan direkt uçabileceğiniz Cape Town yaklaşık 12 saat sürüyor. Üstelik vize de istemiyor. Farklı kültürlerin bir arada yaşadığı, okyanusun sayesinde dört mevsim ılıman havasıyla, yılın her zamanı için ideal bir rota diyebiliriz.
Galapagos Adaları
‘Tabiatın Ütopyası’ olarak bilinen Galapagos adaları, eşsiz manzarası, volkanik kayaları, çölleri, bembeyaz sahilleri ve yemyeşil ormanları ile gerçekliğini sorgulayacağınız kadar güzel. Üst üste binmiş ve soğumuş lav akıntıları ile meydana gelen bu minik adacıklar aynı zamanda UNESCO tarafından da korunuyor. Ekvador çizgisinin 950 km batısında olan bu adalara, ulaşmak ise pek kolay sayılmaz. Quito şehrine uçak ile geldiğinizde, sonrasında tekne, feribot ya da deniz uçağı ile adaya ulaşabilirsiniz. Deniz ürünleri ile aranız iyiyse, Galapagos’ta lezzetli yemekler sizi bekliyor. Özellikle adanın yerel ıstakozları ile yapılan “ceviche” mutlaka tadılması gereken lezzetler arasında. Gece hayatı için ise beklentilerinizi ise çok yüksek tutmasanız iyi olur. Şehirden uzaklaşıp, bu eşsiz manzaranın tadını çıkarayım diyenlerdenseniz, vizeye de ihtiyaç duymayacağınızı hatırlatalım.
Peru, Ica Çölü, Huacachına
Sadece fotoğraflarına göz attığınızda bile kalp atış ritminizi hızlandıracak çölün içinde bir vaha… Ica Çölü’nün ortasında ortalama 100 kişini yaşadığı, wifi bile bulunduran, kum tepelerinde sörf yapabileceğiniz ya da gölde serinleyebileceğiniz bir tatil hayal edin. Kulağa inanması güç gibi gelen bu deneyimi yaşamak için, öncelikle Peru’ya gitmeniz gerekiyor. Bir aktarma yaparak Peru’ya ulaştıktan sonra, arabayla Cuzco ve Nazca şehirlerini geçip Ica Çölü’ne geliyorsunuz. Sonra minik bir gölü çevrelen palmiyelerin olduğu minik vahaya varıyorsunuz. Manzaranın karşısında, yolda geçen onca zamanın getirdiği yorgunluğu anında unutacaksınız! Buggy denen kafesli araçlarla kum tepelerine tırmanıp, kumdan aşağı kendinizi ‘sandboard’ yaparak bıraktığınızda, hayatınız boyunca unutamayacağınız bir deneyimin içinde bulacaksınız. Sadece 100 kişinin yaşadığı bir köy olduğuna aldanmayın, konaklama için birden çok seçenek göreceksiniz. Hazır sınırları aşmışken, bu ender güzelliği aklınıza yazın!
Arjantin, Ushuaia, Perito Morena Buzulları
Arjantin’in en güneyindeki şehir olan Ushuaia, “dünyanın sonu” olarak biliniyor. Yüksek ve karlı dağların gölgesinde kalan bu liman şehrinin her yerinde dünyanın sonu tabelasını görmeniz mümkün. Hatta dünyanın sonu treni, dünyanın sonu müzesi gibi bölgede birçok şeyin böyle anıldığını söylesek abartmış olmayız. Şehirde bulunan milli parkta Guanaka, Patagonya tilkisi, beyaz başlı ördek, siyah boyunlu kuğu ve Condor kuşu gibi türüne ender rastlanan canlıları yakında görme fırsatını yakalayabilirsiniz. Perito Morena buzulu ise Arjantin’de görülmeye en değer ilginç noktalardan. Tüm dünyada buzular küçülürken, Perto Morena buzulu ise büyümesini sürdüyor. Teknelerle metrelerce yüksek buzulların yanına kadar gidip, buzulların kırıldığı ana şahit olabiliyorsunuz. Aynı zamanda sekiz kilometre uzunluğundaki seyir teraslarında buzulların kırıldığı o anları yakından izleyebilirsiniz. Mesafelere değecek, en ilginç tatil rotası önerilerinden Arjantin’i atlamayın.
Bolivya, Salar de Uyuni
Bolivya başlı başına ilginç bir ülke. Ülkeye ait olan o kadar karakteristik özellik var ki. Dünyanın çatısı denecek kadar yüksek bir rakıma, ve kimilerini korkutacak yerel sokak pazarlarına sahip…Ülkede koko yaprağı çiğnemek yasalken, halk pazarlarında ise kendinizi korku filminde hissedebilirsiniz. Çünkü sizi ilginç kokular, otlar ve kavanozların içine sıkıştırılmış büyü malzemeleri bekliyor. Egzotik dokusu ve ilginç yerel yaşantısı dışında, bu ülkede dünyanın en büyük tuz çöllerinden biri var; Salar de Uyuni. Her şehrinde ayrı bir macera sizi karşılarken, tuz çölü deneyimi tuz otelleriyle sizi farklı bir dünyaya ışınlayacak. Baştan aşağıya tuzdan yapılmış odanızda konakladıktan sonra, çölde rehberlerle beraber gezintiye çıkabilir ve o hayalini kurduğunuz instagram karesini yakalayabilirsiniz. Marmara Denizi’nden büyük yüz ölçümü ile gündüz ışıl ışılken geceleri ise sert bir ayaz olduğunu söylemeyi ihmal etmeyelim.
